Hayatımızı zor hale getiren, yazmakla yaşmak arasındaki çelişki yazmanın getirdikleri ve götürdükleri açısından baktığımda bana çok önemli görünen bir başka şey, sürekli bir uzlaşmazlık duygusu içinde yaşamaktır. Buna artı veriyorum, çünkü ben yaşamla uzlaştığım zamanlarda hiç bir şey üretemedim. Yazdıklarımın bütününde uzlaşmalık vardır bende. İçinde yaşadığım dünyayla, sistemle, yaşadığım ülkede var olan her şeyle; yani kapsamı çok geniş bir uzlaşmazlık bu. Hatta kendimle bile büyük ölçüde uzlaşmış değilim. Ama benim itici gücüm bu. Kolay değil, yorucu ama yaratmanın temelinde bir iç gerilim vardır. Yaratmak yeniden yorumlamak, biçimlemek, tanımlamak ve anlamak arzusundan kaynaklanır. Dünyayla uzlaştığınız zamansa bu isteği artık duymazsınız.

Yaşayamadığım ama sezdiğim, farkında olduğum bir çok şeyi de yazarak yaşamıma katıyorum. Yazmanın bir iyi yanı da budur.