Helalleşmek şart oldu🤥

Tilki orman eşrafından konuyu komşuyu çınarın gölgesine toplar, ballandıra ballandıra başlar tavuklarla olan hikayelerini anlatmaya.

Hikayeyi pür dikkat dinleyen komşuların ağazları sulanır iştahları artar yutkuna yutkuna tilkiyi seyrederler.

İçlerinden çakal, daha fazla dayanamaz, tilkiyi dinledikçe karnı acıkır, şekeri düşer bu durumdan oldukça rahatsız olur.

Çakal sinirli sinirli hey tilki kardeş, sen içinde tavukların olmadığı başka bir hikaye bilmezmisin ?

Tilki tabiki bilirim, bilmez olurmuyum çakal kardeş, olmazmı biz bu saçları değirmende ağartmadık.

Çakal o zaman başka hikayeler anlatda onu dinleyelim, bırak tavuğu, horozu zaten karnımız aç! Aç karnına da hiç çekilmiyor

Tilki bu sefer başlar tavuk dolu kümeslere girip horozları, tavukları, ferikleri nasıl çalıp afiyetle yediğini anlatmaya.

Çakalın, şıltaklı söylemleride, çakallığı da işe yaramaz, tilkinin kurnazlığı karşısında akıl fikir erdiremeyen çakal, ezik büzük istemeyerekte olsa dinlemeye devam eder.

Ve Tilki sözünü kendine yakışan bir uslüp ile bağlar.

Hey komşular ömrümüzün şu son deminde herkes bir biriyle helalleşsin, bende gidip tavuklardan bir helalleik alayım, haydi bana eyvallah diyerek kümesin yolunu tutar, geride kalan orman ahalisi tilkinin arkasından hayretler içerisinde baka kalır.

"Tilki vaaz etmeye başladımı gözünüz tavuklarda olsun"

Ne diyordu ivedik ?
"Ekinler baş vermeden, kör buzağa toparlanamaz"

Nuh Comba