Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
“ Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?" (TAHA Suresi 120. Ayeti)
İnsan hep karşı kıyıda olmak ister. Âdem’den beri bu hep böyledir. İblis, insanı en çok bu vesveseyle vurur. Bulunduğu konumu, onun için takdir edilmiş kaderi, yaşadığı hayatı, verilen ve verilemeyen nimetleri sorgulatır.
İblis, Âdem’e; sonsuza kadar yaşayamayacağını, aslında Allah’ın kendisinin iyiliğini istemediğini, yaşadığı şartların güzel olmadığını, daha güzelinin olduğunu; ama Allah’ın kendisine karşı lütfünü sınırlı tuttuğunu, söyledi. Ona, bulunduğu konumun iyi olmadığını kabul ettirdi.
Sonsuzluk ve mülk. Mülk hilesini kullandı İblis ve her zaman kullanır. Fakir zengine, zengin kendinde daha zengine, çirkin güzele, güzel hep daha fazla güzele bakar ve kendisine verilen nimetten rahatsızlık duyar.
Mülk, maddedir. İblis’te zaten ilk materyalisttir. Anlam ve hikmetle uğraşmaz İblis. Çünkü insanın zaafı olduğunu bilir maddeye karşı. İnsan, kendisine verilen nimetleri ve içinde bulunduğu konumu bu mantıkla sorgular ve İblis’in ordusuna katılır. Hep karşı kıyıda olmak ister. Hâlbuki Allah’ın kullarından istediği şey anlamın ve hikmetin peşine düşmesidir; mülkün yani, maddenin değil.
İblis materyalisttir. Ateş ve toprağı kıyaslamasından da bunu anlayabiliyoruz. Maddeyi kıyaslıyor ve maddelerden birine üstünlük veriyor. Ateş üstündür, diyor. Ama neden üstündür? Bu konuda tatminkâr bir açıklaması yok. “Ben dedim oldu” mantığı. Bu hastalıklı kafasını Âdem’e de bulaştırıyor.
Âdem, cennetten neden atıldı? Materyalizme meylettiği için. Sadece materyalizme bir meylin cezasıdır cennetten kovulma nedeni. Dünyaya, materyalizmin yanlış olduğunu, Allah’ın sözlerinde hikmetin olduğunu anlamak için bir kursa gönderildi. Buraya materyalist felsefeden arınmaya geldik; ilk materyalist filozof İblis’in düşünce esaretinden kurtulmak için.