Hazreti Azrail
Bu gün bir gazetenin baş sayfasında, bir haber okudum. ‘’Azrail gibi başındaydı.’’ Azrail Allah’ın dört önemli meleğinden biridir. Bizim Azrail’le ne alıp veremediğimizdir. Vereceğiniz cevabı duyar gibi oluyorum. Azrail insanların canını alıyor. Doğrudur da, benim doğru olmadığına inandığım bir şey var. Allah’ın değer verdiği bir melek bizim ayağımıza gelecek. Öylemi? Hiç sanmıyorum.
Bir erkekten, bir kadının rahmine bir damladan oluşan insan doğuştan itibaren Azrail’i bulmak için koşar durur. Bir kısmı doğduğu anda Azrail’e kavuşur. Bir kısmımız ise, Azrail’İ bulmak için yıllar boyu peşinde dolaşıp durur.
Şunu anlatmak istiyorum, uzun yaşamak Azrail’in insafına kalmış bir şey değildir, bizim elimizde olan bir şeydir. Doğumu bir başlangıç kabul edersek, Azral’i bulduğumuz anda da bitiş olarak kabul ederiz. Arada geçen sürece ise yaşam diyoruz. İşin özeti Doğru yaşadığımız sürece Azrail ile olan randevumuz gecikir.
Daha açık anlatmam gerekirse, Allah’ın Meleği bizim canımızı almak için asla peşimizden koşmaz. Biz insanlar canımızı vermek için Azrail’in peşinden koşarız. Doğru yaşayalım bu dünyaya geç veda edelim. Ama asla Azrail’i suçlamayalım.


15102021/ Cuma
Tuğrul Ahmet Pekel