Onur BİLGE

“Allah, incire ve zeytine yemin ediyor. O kadar meyve yaratmış, neden yalnız o ikisine işaret ediyor?” diye bir soru sordu Mahir. Onların yapılarını göz önüne getirerek herkes bir şeyler dedi. Sadullah Bey de duyduğunu ve okuduğunu nakletti:

“Tin, incir demektir. Bu iki meyve Tin Suresi’nde geçer. İncirin tamamı yenir. Bir sürü çekirdeği olduğu halde onlara aldırılmaz. Atılan kısmı yoktur. O da Allah’ın zatı olan hakikatini sembolize eder. Zeytinin çekirdeği çıkarılır, dışı yenir. İştah açıcı olması yönüyle şeriatı remzeder. O aslında iki meyveye değil, hakikat ve şeriata edilen yemindir. Allah’ın kimliğine ve benliğine yemin... Nefislerimizde zat ve sıfat olan külliyet ve cüziyetimize...

Tur-u Sina’ya ve Emin Belde’ye edilen yemindir o! Orada Allah Musa Aleyhisselam ile konuştu. O bölge zeytinliktir. Zeytin, Tur Dağı’nı simgeler. Mekke yöresinde de incir varmış demek ki!

Emin belde, Mekke yani Kâbe’dir. Asıl emin belde kalptir. Kalbe izinsiz, paldır küldür girilmez! Orası Allah’a aittir. Yabancı kabul edilmez!

İnsan bedenindeki dağ, kafadır. Mağara ise kalptir. Kalp, emin beldedir. Tur Dağı, akıl ve anlayıştır. Akıl ve ilim gibi nimetler yalnız insana bahşedilmiştir. Bütün yaratılanlar, insan içindir. İnsan, az ve sınırlı da olsa Allah’ın sıfatlarını taşıdığı için diğer varlıklardan üstündür. En güzel biçimde yaratılmıştır. Hayat, ilim, irade, kudret, kelam, duymak, görmek ve tekvin...

İnsanın, aşağıların aşağısına indirilmesi, bir anlamda bu kötülükler ve tezatlar ülkesine gönderilişimizdir.

“Hem üstün biçimde yaratılmışız hem de aşağıların aşağısına gönderilmişiz. Üstün yaradılışlı olanlar cennete layık değil mi?” diye sordu Neşe.

“Dünya, yalnız yeryüzü değildir. İnsanla Allah arasına giren her şeydir. Gaflet de dünya demektir. Gafletten uyananlar, üstün yaratılışlarını fark edenler, cennete layık kullardır zaten. Bunun neresi yanlış? İnsan yaratılışında olup da kendilerini aşağıların en aşasına düşürenler de vardır ki bunlar, ısrarla cehenneme gitmek isteyenlerdir. Bunun için ellerinden geleni arkalarına bırakmazlar!"

"Biz Allah’ı şahit gösteririz. Allah adına yemin ederiz. Allah’tan başkası üzerine yemin edilmez! Kur’an da, ekmek de insanı çarpmaz. Allah’tan izinsiz, hiçbir yaratık bir şey yapamaz! Cin, şeytan, insan, melek, adı ne olursa olsun... Allah neden yemin eder?"

"Allah’ın yemin edeceği üstün bir varlık yoktur. Bilinen bilinmeyen, görülen görülmeyen ne varsa , Allah’ın yarattığıdır. Allah o varlıklara yemin etmez. Onları hatırlatır, onları işaret eder. Onlarla temin eder. Doğrusunu Allah bilir."

*
Onur BİLGE
BİN BİR GECE ÖYKÜLERİ - 930