Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

KENDİ HİKAYEMDEN FİRAR EDEMEDİĞİM...

Yorum

KENDİ HİKAYEMDEN FİRAR EDEMEDİĞİM...

4

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

534

Okunma

KENDİ HİKAYEMDEN FİRAR EDEMEDİĞİM...

KENDİ HİKAYEMDEN FİRAR EDEMEDİĞİM...





Düş gezginiydim öncesinde düşlerime düşkün ve sevmenin de realitesi.
Düşen sözcükler, dikili yaramda saklı kocaman bir yama içimde bukalemun sevinçler.
Şerh düştüğüm güne.
Şart koştuğum kendime.
Şerrine lanet okuduğum iblisin çürük nefesi.
Düş mahkûmuydum ve insanlara düşkün lakin uzaktan sevdiğim bazense koşup kucaklarına atladığım…
Öncemde saklı çoğu artık.
Sonramsa daha az.
Anda saklı mevcudiyetimde saklı tuttuğum ne çok naz niyaz.
Matemime seyirci gök kubbe.
Mahremime düşman kinaye yüklü her yüzde saklı her hece.
Hecelerken hayatı ve başından başlamışken masala ve bilmeden bir masaldan diğerine firar ettiğim.
Zarif bir d/okunuş iken benimki.
Arz edilesi ama talep-arz dengesizliğindeki tecelli.
Ve soldan sağa saymaya başladım Eylül’ün ilk saatlerinde.
Yaz’ ı uğurladım madem ama uğurlayamadığım yazgım ve matemim içimdeki o kuyu içine attığım her sözcüğü bir dilek ile bağladım dilek ağacına oysaki asla görmeden ve tanımadan sevdiğim bunca insanı evveliyatla Rabbim sunmuşken bana dünya gözüyle görüp göreceğimden de fazlası ve işte sağdıcım kalem yakamdan çekiştirirken hür bıraktım ruhumu yüreğimse sadece kara kutu elbet ben gittikten sonra anlayacak neden nutkumun tutulduğunu.
Yaşadığım kadar yazacağım.
Yazdığım kadar yaşayacağım.
Sevdiğim kadar da geciktireceğim vedamı elbet vakti geldiğinde de ışık hızıyla göçeceğim bu dünyadan.
Yüreğimin asma katındaki asma yaprakları çok mu erken yoksa ağaçların yaprak döktüğü?
Ertelediğim ne ki ertelenmiş mutluluğun da faturası bana kesilirken elbet kaderime razı içimdeki sevgiye tutuklu ve vicdanım ve rabıtam ve hafızam ve dermanım…
Bilinmedik ne çok şey saklı söylemediğim söyleyemeyeceğim ve işte volta attığım hücrem ve ölen hücrelerim bir de atıl hücrelerim bu yüzden basınç yapıyorum zihnime daha çabuk algılasın ve çözülsün diye lakin çözülmüyor içimdeki kördüğüm ve boğulmamın arifesinde sökün ediyor sözcüklerim.
Gönlün radarı hep güzellikten yana.
Güzel baktığım kadar da güzel görmek bir de aşk körü sevgi körü insanlar iken hayatımın kör noktası.
Net olansa yaşamak.
Tedirgin kimi zaman.
Kaygının nüksettiği ve farkındalık taşımak.
Birileri geliyor ve gidiyor biteviye gözümün önünde gözümün içine baka baka yalan söyleyenler ve öfke kusanlar oysaki ben her birinize yürekten inanmış sevmişken.
Cüret edenler.
Hak etmediğim ne ise.
Renkleri alacalı bulacalı.
İzafi bir eksen ve artık kim kimin uydusuysa bu yüzden bahşedilen nefesi boşa tüketiyorum ve tam da dokunacakken kendime…
Dokunulmazlığı var sandım oysa sevginin.
Sevgiye hezimet yükleyenler ya da maddiyatla derecelendirenler.
Madde madde not düşüyorum giden güne ve gün yüzü görecekken gecede tıkılmış kalmış bir ışık olmanın verdiği parlaklık ve hassasiyetle ile gecenin dokusunda uzanıyorum sadece uzanıyorum boşluğa ve içimdeki dünyayı neden yerle yeksan ettiklerine akıl erdiremiyorum.
Suçlu olansa benim hep de olduğu üzere.
Genetik bir kabullenme benim sanırım anneme çekmişim.
O da çok çekmiş hem zamanında.
Annemin kaderi ya da keder bildiğim ama mutluluk addedilen ve her halükarda hamt ettiğim şükrettiğim ve beni tek bilen sadece O ve koruyan sırf beni de değil ve üç nokta.
Üçledim.
İçlendim.
İçerledim.
Kim olduğunun ne önemi var içimdeki yıkıntıya bir tekme daha vuruldu mu…
İşin kötüsü hep de küllerimden doğmak bana düştü mü…
İşte bir gün daha düştü gözümden ve bir yaş ve yasa ve yasa bildiğim kabullenmek adına.
Hizaya gelmeyen kimse ya da uyumsuz addedildiğim çünkü minnet ettiğim bir Allah’ın kulu yok evrende ve ben Allah rızası için yaşamayı şiar edinmişken refüze edilen varlığım belki de ağzımdan çıkan çok masum bir kelime ya da cümle.
Cümleten uğurlar olsun…
Demek istemiyorum ama gitmeliyim.
Gidemem çünkü biletim henüz kesilmedi.
Gitmekse kendimden.
Yeniden doğmak ve yeni bir kimliğe bürünmek sil baştan.
Silmişken en sevdiklerim beni çoktan.
Sevginin sevgi doğurmadığı; sevginin can yaktığı ve sevilme arzusundan da çoktan geçmişken kendimi sevmem neden itici gelir ki insanlara? Ya da tam tersi:
Onlara verdiğim sevgi ile tasalanmazken neden dert ederler içimden taşan sevgiyi?
Gönlüm razı değil ama mecburun.
İnancımla bütünleştiğim koca ömür üstelik ta içimden gelen.
Dıştaki baskı.
Dış sesin baskın hüviyeti.
Oysaki ne çok insan hüviyetsiz elbet hesap cüzdanlarını saymazsak.
Bu gün gitsem kredi bile çekemem demek ki dünya gözüyle maddi anlamda hiçbir yaptırımım olmadığı için nemalandığım sadece inanç ve sevgi iken üstelik kimi kefil gösterebilirken banka şubesinde.
Hüviyetsiz olanlarsa ekstrelerinde yaşar ve yaşatılırken.
Hüviyetin neye denk düştüğünü sadece Mevla bilirken.
Şah damarımdan yakın ve teslim olduğum ve bana tek kefil olan da O elbet.
Gerisi hikâye.
Belki başka bir hikâyenin kahramanı olacakken ve kendi hikâyemden firar edemediğim de değil elbet yalan.

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kendi hikayemden firar edemediğim... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kendi hikayemden firar edemediğim... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KENDİ HİKAYEMDEN FİRAR EDEMEDİĞİM... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
saf şiir
saf şiir, @safsiir
1.9.2021 22:24:59
Beğeniyle okuduğum güzel yazını tebrik ediyorum Kardeşim. Selam ve dua ile…
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
1.9.2021 12:28:52
10 puan verdi
Şah damarımdan yakın ve teslim olduğum ve bana tek kefil olan da O elbet.
Gerisi hikâye.
Belki başka bir hikâyenin kahramanı olacakken ve kendi hikâyemden firar edemediğim de değil elbet yalan.

Gerisi gerçekten yalan, boş ve hikaye.
Fatih Sultan Mehmet'in "Kimsesiz hiç kimse yok" şiirini hatırlattı bana yazılanlar. Anlam dolu harika duygularla yazılmış yazınız için kutluyorum tebrikler efendim.
En derin selam ve saygılarımla.

KİMSESİZ HİÇ KİMSE YOK

Avni (Fatih Sultan Mehmed)

Hiç kimse yok kimsesiz
Herkesin var bir kimsesi
Ben bugün kimsesiz kaldım
Ey kimsesizler kimsesi
*******
Kimse aradığım yollarda
Kimsesizlik kimsem oldu
Dinsin artık hicranın cana
Kimse aradığım yollar
Kimsesiz kimselerle doldu

HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
1.9.2021 09:39:12
10 puan verdi
Dokunulmazlığı var sandım oysa sevginin...Harika eserin ismi bile olabilirmiş,,


bende umutlarımdan kredi kullanıyorum
mavitükenmez
mavitükenmez, @mavitukenmez
1.9.2021 07:33:32
"Gitmekse kendimden.
Yeniden doğmak ve yeni bir kimliğe bürünmek sil baştan."

Bir Anka kuşunun güneşin doğuşu ile yanıp küllerinden tekrar ortaya çıkma efsanesi gibi insan da bazen sil baştan hayata başlamak ister. Bunu başarmak ise tamamen kendine kalmıştır.

Tebrik ediyorum üstadem
Saygılarımla

Sağlıcakla kalınız
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL