’’Ateşten Günler’’,’’Kurtuluş’’, ’’Cumhuriyet’’ gibi çalışmalarıyla Türkiye si,nemasının en ciddi çalışmalarına imza atan Ziya Öztan’ın kotardığı ’’Abdülhamit Düşerken’’ edebiyatımızın , özellikle genç kuşaklarla hemen hiç tanınmayan yazarlarından Nahit Sırrı Örik’in ’’Sultan Hamit Düşerken’’ adlı romanından uyarlama.

Son dönem Osmanlı bürokrasisinin tipik temsilcilerinden, mevki ve saltanat tutkunu Mehmet Şahabettin Paşa’nın; onun en az babası kadar hırslı ve ’’fettan’’ kızı Nimet Hanım’ın; İttihat Terakki’nin ateşli üyelerinden biriyken , Nimet Hanım’la evlenip, adım adım ’’memleket meseleleri’’ nden uzaklaşan, en sonunda da bir dönek haline gelip ’’cezasını’’bulan Şefik Bey’in serüvenleri filmin ana omurgasını oluşturuyor.

Tarih kitaplarında yer bulan yaşanmışlıklarla kurmaca olay ve karakterleri buluşturmakta zorlanmayan bir film ’’Abdülhamit Düşerken!’’. Timur Selçuk’un müthiş müziğinin yanı sıra, Meltem Cumbul’dan Halil Ergün’e, Mehmet Kurtuluştan, Tarık Akan’a, Çetin Önerden Haluk Kurdoğlu’na kadar, irili ufaklı rollerdeki tüm oyuncuların ’’tarihsel rollerin’’ hakkını verdikleri de önemle vurgulanmalı. Kısacası kemerinden ayakkabısına, yüzüğünden çatalına, tabağına kadar sayısız aksesuvarın büyük bir titizlikle seçildiği ’’Abdülhamit Düşerken’’de kameranın kadrajına giren her kare için olağan üstü bir özen gösterildiği çok belli.

Yaklaşık yüz yıl öncesine başarılı bir dönüş yapan , tavrını ’’Tarihin Jakoben Yorumu’’ndan yana yapan Ziya Öztan, unutulmayacak bir belgesel-dram koyuyor ortaya.