Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
hüzünlükent
hüzünlükent
VİP ÜYE

Sol el

Yorum

Sol el

7

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1034

Okunma

Sol el

Sol el

Yıl 2017: oğlum üniversiteye geçiş sınavından yüksek puan almıştı …

Hiç unutmam...
Bir gün ben koltukta otururken yanıma geldi. Dizlerini çöküp halının üstüne oturdu.
Gözlerimin içine baktı.
Kapalı olan avuçlarını önüme uzattı!..
-Annem seç birini sağ mı? Sol mu?
-Ne var ki oğlum elinde ona göre seçim yapayım!
-İki tane kelebek var.
-Anne hadi! sağ, sol, seç hangisi?
-Eeee sol olsun
-Oley, budur işte, annemin seçtiği olacaktır.
Uç uç diye üfürdü açtığı avucuna..
-şimdi bu nedir?.. Oğlum
-Anne iki tane hayalim var dı. ve oldu. karar veremedim seçim yapmak için
Sağ elime hukuk fakültesini
Sol elime harp okulunu koydum ve sen sol elimi seçtin.
oğlun asker anammmm dedi ve güldü (:


Saat sabah 08:10 ve işte günlerden Sol el...
Üzerine giydiği siyah kapüşonlu montunun şapkasını kafasına geçirdi. Sırtında liseye giderken kullandığı,
okul çantası ve yanında onu yolcu etmek için gelen lise son sınıf öğrencisi bir kaç arkadaşı vardı.
Evin Balkonuna çıktım arkasından hüzün dolu gözlerle bakarken bildiğim tüm duaları okuyordum.
Yürüdü yürüdü ve yürüdü. Hiç arkasına dönüp bakmadı.
Benim görüş mesafemin ve sokağın sonuna kadar gitti.
Tam köşeyi dönmek üzere iken eve doğru dönüp baktı.
Yüksek bir sesle bağırdı " 2021 de görüşürüz annem hoşça kal dedi."
Kolunu havaya kaldırdı ve Sol elini salladı.

Sanki, koca mahalle inledi o çocuk sesi ile son vedasını ederken.
Ben, Öylece baka kaldım arkasından dakikalarca boş kalan sokağa.
Donmuştum resmen sanki o an dünya durmuştu.
O son" hoşça kal annem" sözleri kulağım da sürekli çınlıyor Du. Sanki birileri içimden bir parçamı koparıp almıştı.
Hiç kıpırdayamıyordum, balkon da öylece kala kalmıştım.
Dilimde "Kurban olsun annesi" sözcüğü, aklımda oğlumun yokluğuna nasıl dayanacağım düşüncesi, ne kadar kaldım
balkonda bilmiyorum. son olarak "kuzum, bir tanem annesinin canı" deyip Onu rabbime emanet ettiğimi hatırlıyorum.
Kimseler yok tu yanımda beni teselli edecek. Minik kızlarım ise ayrılığın farkında değildi. "Anneciğim anneciğim ağlama anneciğim,"
diyerek birisi kucağıma oturdu, diğeri ise sırtımdan sarıldı...
Olduğum yerde oturdum biraz daha, sonra balkondan içeriye girdim.


Evin dış kapısında Oğluma sarılıp uğurlarken hiç ağlamadım, içime içime akıttım gözyaşlarımı çünkü ağlarsam ayrılamazdı.
ilk defa annesinden uzaklara gidecekti. Sarıldı sımsıkı defalarca boynumu kokladı. " ohhh canım annem unutmam bu kokuyu" dedi. Onlarca kez yüzümü, gözümü öptü öptü. Arada bir gözlerimin içine baktı "ağlamak yok güzel kadın" dedi.
"Oğlum kendine iyi bak! korkma oralarda, yemeğini ye, aç kalma" diyordum sürekli
"Anne merak etme emin ellere gidiyorum bana iyi bakarlar . Asıl Sen dikkat et minik kız kardeşlerime ve kendine" dedi.
Yarabbi bir anne için hiç kolay değil Di.
Yaşı kaç olursa olsun çocuğundan ayrılmak ve askeri okula yollamak, çekeceği zorluğu ise düşünmek bile istemiyordum.

Sabah uyandığım da bazen odasına doğru gidip" hadi oğlum kahvaltı hazır" diyordum! yokluğuna alışamamış olmalıydım.
Masaya herkes oturduğun da Oğlumun sandalyesinin boş olması ilk haftalar çok üzücü oluyordu.
Bir yıl kadar evde onun sevdiği yemekleri pişirmedim. Pastaları yapmadım ve çok sevdiği mantıyı o yok iken asla yemedim.
Onunla dolu her an gözümün önünde canlanıyordu.
Geceleri diğer çocuklarım uyuyunca Oğlumun odasına girip ranzasında biraz uzanıp yastığını, yorganını koklamak benim için bir nevi hasreti bastırmak gibi geliyordu.
Okumak için dizmiş olduğu kitapları, gözüne bile güvenmediği sarı oyuncak arabası, kızımızı jip’i her şeyi geride benimle baş başa kaldı. Arada sırada telefonla aradığında "annem odamı bozmadın değil mi?
Bak!.. geldiğimde her şeyimi bıraktığım gibi görmek istiyorum"
diyordu.

"yok kurban olduğum herşeyin olduğu gibi duruyor ve ben ölene kadar da, bu evde ki sana ait olan oda ve eşyaların hepsi yerli yerinde kalacak" diyordum.
Anaokulunda çizdiği resimleri, havası inmiş top’u bir türlü çalmayı öğrenemediği bağlaması, gitarı ne bileyim bir çocuğa ait ne varsa gerekli gereksiz hiç bir şeyini hâlen atmadım.


Aradan kırk beş gün geçti. İntibak için İzmir’e gitmişler Di. Yanındaki devre arkadaşının annesi ziyarete gelmiş. Okulda akıllı telefon yasak!
arkadaşının annesinde telefonu görünce bizimkisi
"Teyze telefonunuzla fotoğrafımı çekip, şu numaralı telefona atar mısınız? annem beni görürse çok sevinir" demiş.
Allah razı olsun! kadıncağız çekip yollamış
Mesaj sesi ile telefonu elime aldım gelen mesajı açtım.
Sevinsem mi? ağlasam mı? bilemedim.
Karşımda Oğlumun resmi var. Uzun saçları kesilmiş, üzerinde bedenine bol gelen bir kamuflaj ve kafasında kocaman
bir kep, elinde kendi boyuna yakın bir silah!
Başladım hüngür hüngür ağlamaya
O sırada yanımda olan komşum "ağlama bak oğlun çakı gibi subay olmuş gurur duymalısın dedi."
"Abla ona ağlamıyorum baksana giydiği üniformaya, şapka gözünün üstüne düşmüş. küçücük ellerinde kocaman silah,
her ne kadar on yedi yaşında olsa da
Benim oğlum daha çok küçük, ekmek tutmayı bilmeyen elleri silah tutmayı ne bilsin" diye ağladım ağladım.
Komşu olan abla
"bilir bilir neden bilmesin yarın öbür gün koskaca komutan olacak onlar böyle böyle yetişiyorlar.
Üzülme hadi" diye sarıldı.
Günler, aylar hatta tam koca dört yıl geçti. özlem, hasret ile dolu.
Öyle her özlediğim de gidip göremedim eğitim ve öğretim gördüğü okul diğer okullar gibi değildi.
Oğlum da gelip gidemedi. Zaten corona olduğu için bütün okullar tatil olmasına rağmen, onlara tatil olmadığı gibi
pandemiden dolayı ayrıca okul içerisine ziyaretçi de alınmadı.
Çocukluk ve delikanlılık arasında günbegün nasıl büyüdüğünü açıkçası pek göremedim!.

Özlem dolu bir bekleyişin ardından

Ve...

İşte...

Şu an yıl 2021:
Ve, oğlum 21 yaşında. 30 agustos zafer bayramı ile birlikte, kutlu bir tören, mutlu bir kavuşma, kutsal bir görev için yüzünün akı ile...
"Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`" ile aynı okuldan mezun olmanın gururunu, mutluluğunu, yaşayarak ve yaşatarak annesine,
Yer yüzünün yürüyen yıldızı olarak mezun oluyor...


Ona bir anne olarak her daim hatırlattığım
"Evet, seni ben doğurmuş olabilirim!
Ben, sadece, Allahın seni doğurmam için seçtiği vesile olan annenim!
Senin ve benim, bütün kainatın sahibi Allah’tır...
Ve sen öncelikle
Bu vatanın bir evladısın
Bir gün ben olmasam bile...
bu ülke de ki, tüm anneler senin annendir.
Ve eminim ki duaları seninledir."

" Sakın nereden geldiğini unutma!"





#hüzünlükent

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sol el Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sol el yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sol el yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
9.8.2021 10:10:35
O cephelerde ki aslanları da fedakar Türk Anneleri doğuruyor sizin gibi... Askerlerimizin hepsine hakkımız helaldir, anneleri ile birlikte yeter ki kanlarına hainlik girmesin birileri gibi, 15 temmuzlarda olduğu gibi... Kutlarım yürekten...
Etkili Yorum
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
9.8.2021 09:38:00
Ne muhteşem bir annesiniz değerli şair, gururla okudum duygulanarak ve de oğlunuza bende dualarımı gönderiyorum.
Bahtı ve şansı bol olsun.
yazınız günlerin değil yılın yazısı desem yeridir.,.. hele ki aşağıya aldığım sonuç kısmı edebiyat literatürüne geçti kanımca....
nice saygılarımla

Şu an yıl 2021:
Ve, oğlum 21 yaşında. 30 agustos zafer bayramı ile birlikte, kutlu bir tören, mutlu bir kavuşma, kutsal bir görev için yüzünün akı ile...
"Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`" ile aynı okuldan mezun olmanın gururunu, mutluluğunu, yaşayarak ve yaşatarak annesine,
Yür yüzünün yürüyen yıldızı olarak mezun oluyor...

Ona bir anne olarak her daim hatırlattığım
"Evet, seni ben doğurmuş olabilirim!
Ben, sadece, Allahın seni doğurmam için seçtiği vesile olan annenim!
Senin ve benim, bütün kainatın sahibi Allah’tır...
Ve sen öncelikle
Bu vatanın bir evladısın
Bir gün ben olmasam bile...
bu ülke de ki, tüm anneler senin annendir.
Ve eminim ki duaları seninledir."

" Sakın nereden geldiğini unutma!"
Mehmet Burhan AKIN
Mehmet Burhan AKIN, @mehmet-burhan-akin
8.8.2021 23:52:06
Bu güzel yazıda neler gördüm, neler... Annelerin tükenmeyen merhameti, sevgi dolu gözyaşları, gurur, mutluluk, Allah'a olan inanç, milli duygular, vatan sevdası ve M. Kemal Atatürk yolunda yürüyen gençlerin gururu.
Tebrik ederim, yolu açık olsun .

Saygılarımla Efendim.
mutluluk mavi çocuk
mutluluk mavi çocuk, @mutluluk-mavi-cocuk
8.8.2021 15:42:47
10 puan verdi
// "Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`" ile aynı okuldan mezun olmanın gururunu, mutluluğunu, yaşayarak ve yaşatarak annesine,//

Çok güzel bir yazı ve yüreği çok güzel bir anne...
Yazınızın en önemli cümlesini almak istedim yoruma. Atatürk'ü seven her delikanlı gibi uğraşmışlardır askerimizle akademide ama yılmasın yıkılmasın bu konuda bir tek annesine güvensin. Yüreğinize, evlat sevginize ve göz nurunuza saygı ile...
sarnıç
sarnıç, @sarnic
8.8.2021 11:59:06
onlar ki sadece annelerin değil
babaların duaları da onlarladır...
bir annenin evladından ayrılışının hüznünü okusak da
gelinen nokta itibarı ile sevinç ve mutluluğa şahit olduk...
duygulanmadım desem yalan olur hüzünlükent....
yolları bahtları açık olsun hep o vatan evlatlarının...

ve bir annenin evladına verebileceği en güzel nasihat

" Sakın nereden geldiğini unutma!"

çok çok güzel bir yazıydı

saygıyla

deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
8.8.2021 06:58:05
annelik, daha iyi anlatılamazdı.
oğluna, kızlarına ve sana sevgiler❤
Sör
Sör , @sor
8.8.2021 01:28:17
Sen beni hep aglatiyorsun Hüzünlükent

Şişir göğsünü Hüzünlükent"in annesi, alnını daha yukarıyı kaldır, omuzların dik olsun her daim

Ayağına taş değmesin genç komutanımızın ve bütün Atatürk askerlerinin
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL