Sanatta, sporda, eğitimde her nerde olursa olsun konfor arttıkça, rahatlık tavan yaptıkça iş tavsar verimlilik düşer. İyi evde yaşayanın daha kötüye göre, lüks arabaya binenin ilkele, teknolojik ürün kullananın hiç bilmeyene göre veriminde azalma olur. Öğrenci örneğinden yola çıkalım. Her türlü nimetin önünde olduğu öğrenci ile buna ulaşmakta zorlanan öğrenci mukayese edilecek olursa daha geriden gelen ilerde olanı sollar, öne ve ileriye geçer başarılı olabilir.
…………………………..

Salonda çalışan sporcu ile doğada çalışanı düşünün. Biri aletle çalışıyor, sofrasından kuşun sütü eksik olmuyor, her türlü teknik donanım, bilgi ve tecrübe emrinde gel gör ki istenilen başarıyı gösteremiyor. Oysa doğada ormanda kendi şartlarında çalışan kişi, doğa şartlarında beslenerek, klasik çalışma metotlarını kullanarak diğerinden daha başarılı olabiliyor.
…………………………..

Gelelim eve ve kurumlara. Evde her türlü cihaz olduğu, her türlü mefruşat bulunduğu, yazın serin kışın sıcak imkan sunulduğu halde bu konfordan yoksun ailelerle mukayese edildiğinde ciddi gerilemeler olduğu görülür. Kurumlarda da klimalı kaloriferli ortamlarda, lüks şatafatlı binalarda, lüksün hüküm sürdüğü yerde başarı zordur. Kişinin üç öğün yemek önündeyse, yediği önünde yemediği arkasındaysa, her türlü alet edevat elinin altındaysa fazla bir şey beklememek gerekir. Durum biraz eskiye gidildiğinde çok açık ve net görülebilir. İmkansızlıkların ve ağır yaşam şartlarından gelen insanların daha başarılı olduğu görülür her zaman.


Kemal SEYFİ
12.04.2021