OKUNMAYI BEKLEYEN KİTAPLAR

Kitaplar, okunmak için yazılır. İtinayla hazırlanır ve raflarda yerini alır. Okur ise meraklı gözlerle gelir ve bulur okumak istediği kitabı. Niyeti bulduğu ilk fırsatta okumaktır onu. Ama evdeki hesap hiçbir zaman çarşıya uymaz. Aldığımız kitaplar büyüsünü yitirir, kendine ayrılmış köşede okunmayı haftalar, aylar hatta bazen yıllarca.

Bu zaman diliminde ise yerine yenileri gelir, eskileri unutulur ama hiç okunmaz o köşede bekleyen kitaplar. Kimi zaman canımızı acıtsa da bu durum onların varlığı bizleri mutlu eder çoğu zaman. Çünkü okuyamasak bile okuma yolunda olduğumuzu biliriz. Kitaplarla hiç bağ kuramamış kimselerden bir adım önde olmanın verdiği bir ağırbaşlılık vardır üzerimizde. Kafamızda kurgular dururuz onları ne zaman okuyacağımızı.

Öyle ki bunun için planlar yaparız kendimizce. Tabi bu planların birçoğu öyle kafada, bir kısmı da taslak üzerinde kalır. Zaman denen mefhum geçer gider. Yıllar birbirini kovalar. Ve biz hala aynıyızdır. Bir arpa boyu yol kat edememenin verdiği burukluk ,ile yola revan oluruz. Arada şöyle geriye dönüp baktığımızda ise okunmayı bekleyen ve bir zamanlar bizleri heyecanlandıran kitapların dağ gibi bir yığın oluşturduğunu görürüz.

Kendimize laf söylemeyi gururumuza yediremediğimizden olsa gerek ufak tefek okumalarla örtmeye çalışırız ayıbımızı. Bir okur için her ne kadar üzücü olsa da bu durum pek çoklarımızın aynı dertten muzdarip olduğunu biliyoruz. Neden mi böyle oluyor acaba? İnsanın içindeki biriktirme ve sahip olma isteğinden geliyor kitaplar edinmek. O kitap, bu kitap kütüphanemde mutlaka olmalı diyoruz. İmkanımız da müsaitse hiç acımıyoruz alıyoruz. Yalnız unuttuğumuz bir şey: Biz okumaya ne kadar meraklıyız okumaya ve tembellik illetinden ne kadar çabuk kurtulabiliriz?

İşte bu soruların cevabında gizli okunmayı bekleyen yığınların esrarı… Bu sorulara en içten duygularla cevap verebilirsek işte o zaman her şey daha faklı olmaya başlayacak. Ne diyelim öyleyse? Biraz samimiyet, biraz daha heyecan ve biraz daha kurtulalım tembellikten. Sonrası çorap söküğü gibi gelir herhalde. Denemesi bedava. Yazın sıcağında, kışın ayazında okunmayı bekleyen yığınlarınızı eritip yeni ufuklara yelken açmanız temennisiyle. Bol okumalar.

NECATİ DİLEK