Bazı şeyler vardır ki nedeni sorulmaz. İster teamül, ister alışkanlık, ister vurdumduymazlık, ister ihmal veya başka bir şey olsun.

Türkiye-Amerika ilişkileri sıkça duyduğumuz "müttefik" vurgusuyla bahsedilmeye uygun mudur? O Amerika ki terör örgütlerini bize karşı kullandığı, darbelerin arkasında olduğu bilinen hususlardır. Halkımızın ekseriyetle güvenmediği dünyanın en güçlüsü kabul edilen ABD hakkında bizim devletlüler olumsuz ifadeler kullanmamaya özen gösteriyor. Peki, ekonomimizi kırılganlıktan, dolara bağımlılıktan kim kurtaracak? Ne zaman, nasıl?

Aynı dine, mezhebe, ırka, partiye, dünya görüşüne sahip kimseler birbirlerinin hata veya cürümlerini gizlemek zorundaymış gibi genel kabul var mıdır? Ya da uygulamalar bu yönde midir? Adalet, insaf, farklılıklara bir arada barış içinde yaşama kültürü asabiyetten ve yandaşlıktan daha önemli olmalı.

Bir hekim "ömür boyu bu ilacı kullan" dediğinde " demek ki tıp tedavi edemiyor" diye düşünür kabulleniriz.Oysa bir hadise göre Allah her hastalığın şifasını da indirmiştir. Ümit Aktaş gibi bazı sıra dışı hekimlerin iddiasına göre modern tıp insanın savunma sistemini güçlendirmek yerine ilaç şirketlerine hizmet etmeyi öncelemektedir. İlaçların öldürdüğü hastalar kayıt edilmez.

12.06.21