Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

KARANFİL VE GÜL ÖLÜMÜ...

Yorum

KARANFİL VE GÜL ÖLÜMÜ...

6

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

588

Okunma

KARANFİL VE GÜL ÖLÜMÜ...

KARANFİL VE GÜL ÖLÜMÜ...



Düşlerin tarhında saklıyım:
Bazen bir muamma arşınladığım
Bazense çözüldüğüm sonra dolandığım
Ve dönendiğim kadar aşkın
Kanatlarına dokunmakla eş değer
Elbet aralıksız tüten yüreğimde
Cereyan eden bir kıyamet ki
Ölmeye bile değer…

Sevginin mizacında saklı
Her hece ve her zerre
Adeta kumaşı sevmelerin
Bazen
Akan gözlerinden
Bazen için için kaynayan
Bir hasret ki
Rengi yok işte ölümüne sevmelerin.

Bir düş’ün tortusu işte günden kalan geriye ve sönmüş bir balon gibi uçurumun dibine sürüklendiğim belki de sökün edecek yeni dertlerin öncesinde gardımı alıyorum ve içimdeki balonu sözcüklerle ve sevgiyle pompalıyorum yoksa ben asla yeniden nefes alamam.

Nefsimle olan mücadelemse son hız devam etmekte elbet yarıda kaldığım da oluyor kimi zaman ve kendime yaptığım eziyeti matah bilip bir de meziyet belliyorum.

Sarıklı düşlerim yok bu gece.

Sarmalındayım işte hiçliğimin ve coşkum söndü sönecek bu uğurda ayağa kalkıp yeniden yürümeli ve sevmeliyim belki de asla bir mimoza çiçeğine dönüşemeyeceğim demek oluyor ki gül vasfımla daim kılacağım kalan yolu.

Karanfillerim ise asla solmadı hani babam gitmeden evvel bana doğum günümde son kez aldığı kucak dolusu karanfil ve içim ve baba özlemim hala karanfil kokuyor bu yüzden nerede bir karanfil görsem içimdeki hıçkırık sonlanmıyor.

Gidenle gidilmiyor.

Bense kendimden gidemiyorum bu yüzden kendimi rölantiye alıp kalemle dans ediyorum elbet illa ki birbirimizin ayağına basıyoruz bazense dansımız yarım kalıyor ama ben pes etmiyorum ve yeniden dansa kaldırıyorum kalemi.

Kulaklarımdaki şarkılar hep aynı.

Ruhumdaki şahika ise çatlak sesiyle içimi gagalıyor.

Bense göçmen kuşlardan alamıyorum gözlerimi ve göçebe gibi bir şiirden bir hikâyeye sekiyorum ve hala da bulamıyorum nereye gitmem gerektiğini ve bulamıyorum da hiçbir sorunun cevabını.

‘’Düşlerimi b/öl de git böylesi daha güzel belki de…’’

İçimdeki seyyah ve münasip bir dilde kendime seslendiğim belki de öğretilerin hepsinin canı cehenneme deyip da misafir olacağım bir yabancı elbet hüzün iken bakiyesi ömrün ve seferi bir ışık iken yıldız olmamın da meali ara sıra kendime ve mutluluğa göz kırptığım.

Süt liman olmuyor işte hayat ve parmak arasından bakıyorum hayatın gerçeklerine elbet nemalandığım da çokça insan ve duygu ve bakış açımı şekillendiriyorum kimi zaman ama açılar acıya dönüşüyor ve acıtmadan yaşadığım bir ömrün rövanşı iken canımı acıtanların varlığı.

Gün dönümü.

Güz dönümü.

Gül ölümü.

Gülmekle ağlamak arasında gidip geldiğim ve içimdeki pervane bense ışığa âşık bense kendime kırgın bense hayatı idame ettiren sadece sevgi ve umutmuşçasına salkım saçak dökülüyorum pencereden sarkan masa örtüsü gibi üstümü kapadığım ve masada kalan son şey iken kırık bir bardağın can kesiği.

Sözcüklerin de müptelası.

Simamda kaygı.

Siren sesleri susmayan ambulanslar aralıksız gidip gelen geceleri ve perdenin arkasından içten ettiğim dualarımla şifa diliyorum herkes için ve sözüm ona gecenin sefasını sürüyorum.

Bir tebessüm eşliğinde o vaveyla
Kükreyen aslanın yüreğinde saklı soluk bir nida
Aslanpençesinde aşkın
Renk değiştiren mevsim gibi
Karalanan her şiirde zimmetli
Elbet şafağı atan gecenin sihri.

Her düş’ün yalnızlığı kendine işte ve işte o manivela…

Sükûn olmalı belki de adı kalan hayatın ve kuytularda salındığım yetmedi de girdim şu karanlık dehlize.

Bir metafor olmanın da özlemi belki de bir meteor geceyi ve göğü delen gözlerinde yalnızlığın makul olmanın da tek çaresi iken içime kaçtığım ve gerisin geri gittiğim o mabet ki devasa bir hürmetle ve saygıyla dokunmak yüreklere ve ç/ağlayan her hecede tebessümler dikmek cümlenin sonuna bir nokta meziyetinde taşkın da sözcüklerden alıp nasibimi ve işte göğe yükseldiğim gibi o tarh ki içimde yankı bulan o taht ki yazgının oturduğu bense kabullenmekle istişare ettiğim iç sesim ki tek tanığı sadece O bu yüzden hüzün çeşmemi kısıp da gözlerimi de devirdim mi sonsuzluğun ç/ağrısına ve işte pekişen bir hasret ve nimet eşkâlim sadece insan olmanın sağanağı iken içimdeki bitimsiz coşku ve anlatma arzusu…


Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Karanfil ve gül ölümü... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Karanfil ve gül ölümü... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KARANFİL VE GÜL ÖLÜMÜ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kalbikelamm
Kalbikelamm, @kalbikelamm
25.4.2021 00:19:14
İnsan ruhundaki sızıntıya inançla ve sevgiyle direniyor.Kalem de en güzel şekilde besliyor yürek sesimizi.
Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım
Hep yaz sen
HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
24.4.2021 23:38:36
10 puan verdi
Bir karanfil kokusunda
Nefes bulur asalet
Gül tomurcuklanır
Bulut neşelenir


Yarınlar
Sevdanın güneşleriyle beslenir
Bir güzel kızın
Bileklerine yıldızlardan konar
Konar inci beyazlık,,


Deyiverdim dost kalem,,Çok sevdiğim eserine gelsin

Herşey güzel gönlünce olsun

İyi akşamlar
HASAN ÇAPRAZ
HASAN ÇAPRAZ, @hasancapraz
24.4.2021 22:19:21
10 puan verdi
Karanfillerim ise asla solmadı hani babam gitmeden evvel bana doğum günümde son kez aldığı kucak dolusu karanfil ve içim ve baba özlemim hala karanfil kokuyor bu yüzden nerede bir karanfil görsem içimdeki hıçkırık sonlanmıyor.


Güzeldi can


Selamlar
saf şiir
saf şiir, @safsiir
24.4.2021 19:23:13
Etkileyici, beğeniyle okuduğum güzel bir yazıydı. Kutluyorum. Selam ve duayla…
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
24.4.2021 18:54:41


Gülüm Çamlısoy tarafından 24.4.2021 19:01:18 zamanında düzenlenmiştir.
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
24.4.2021 13:05:11
10 puan verdi
Süt liman olmuyor işte hayat ve parmak arasından bakıyorum hayatın gerçeklerine elbet nemalandığım da çokça insan ve duygu ve bakış açımı şekillendiriyorum kimi zaman ama açılar acıya dönüşüyor ve acıtmadan yaşadığım bir ömrün rövanşı iken canımı acıtanların varlığı.

Gün dönümü.

Güz dönümü.

Gül ölümü.

Her paragrafı üzerinde düşündüren yürekten süzülüp gelen çok derin anlamlar yüklü hissedilerek ve içtenlikle harika duygularla yazılmış her zamanki tadında çok güzel ve anlamlı bir yazıydı, sizin de bahsettiğiniz gibi yazarla kalemin dans ettiği ve izleyenleri adeta büyüleyen bir şova dönüşüyor.
Bu harika yazınız için kutluyorum tebrikler.
Her şey gönlünüzce olsun inşallah.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Esenlikler dileğiyle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL