İsteklerimizin esiri oluruz çoğu zaman. Gem vuramaz dizginleyemeyiz, gerektiği gibi frenleyemeyiz. İnsan ihtiyaçlarının tutsağı, esiridir. Hayatımıza hükmeden odur. Onu bizim kontrol etmemiz, üzerinde hakimiyet kurmamız gerekirken tam aksine, bize hükmeden odur. Engelleyemediğimiz, karşı duramadığımız isteklerimiz ve ihtiyaçlarımızdır.
……………………………………………

Aristo tam tersini söylüyor yalnız. Yaşamımıza hükmeden şeyin tersine dönmesi gerektiğini belirtiyor. İsteklerinizin esiri olmayın diyor. Kul köle olmayın onlara, boyun eğmeyin, esas vicdanınıza tutsak olun diyor. Vicdanına tutsak ol ki merhamet edebilesin, adil olabilesin, sevip sayabilesin, paylaşabilesin, yüreğinde acı hissedebilesin diyor.
………………………………………….

Vicdanı olmayandan yardım diler, destek alabilir misin? Sana acımasını bekleyebilir misin? Eziyet vermesin, bizi açlığa yoksulluğa mahkum etmesin diyebilir misin? Vicdanı olmayandan bir şey bekleyemezsin. İnsanlık namına, edep ve ahlak, namına bir şey bekleyemezsin.
…………………………………………

İnsanı harekete geçiren vicdanı ve iyi ahlakıdır. Sizi şahsiyetli ve faziletli yapan odur. İçinizde iyi duygular uyandıran, başkalarının meseleleriyle ilgilendiren odur. O olmazsa ne insanlığınız ne adamlığınız kalır. Sadece dünyası için yaşayan zevkin ve hazzın insanı olursunuz. Gün yer gün içersiniz. İyi bir hayat sürersiniz. Ancak gerçek insanı değerlerden habersiz ve yoksun olursunuz, anlamsız bir ömür sürersiniz.


Kemal GÜL
08.04.2021