Adalet Terazisi

Adalet, kelime anlamı olarak adil olma, hak ve hukuka uygun davranma olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşam biçimi olarak ise herkese aynı muameleyi yapma, zengin ve fakir ayrım yapmadan aynı kuralları uygulama ve aynı hükmü verebilmektir. Yazarken bile insana huzur veriyor bu cümleler.

Peki ya uygularken aynı hassasiyeti gösteriyor muyuz? Diyar-ı Dicle’de kurt kaparsa bir koyunu, korkarım adli İlahi Ömer’e sorar bunun hesabını diyecek kadar hassas mıyız adil olma konusunda? İster sıradan birisi olalım, ister bir yönetici insanlarla ilişkilerimizde veyahut aldığımız kararlarda adaleti tesis edebiliyor muyuz? Yaptıklarımızın elbette bir hesabı olacaktır deyip kendimize çekidüzen verebiliyor muyuz? Tüm bu soruların cevabına gönül rahatlığıyla evet diyebiliyorsak pek çok şeyi aşmışızdır bizler. Adaleti sağlamışızdır. Ya hayır ise cevabımız: İşte o zaman oturup düşünmek lazım.

Düşünmek yetmez, kendimizi sorgulamamız lazım. Çünkü adaletin olmadığı yerde her şey olur. Adalet olmazsa bir beldede, o belde emin değildir; o beldede huzur ve refah ortamı yoktur. İnsanların birbirine güveni, itimadı yoktur. Her türlü kötülük kol gezer sokaklarda. Çünkü adalet terazisi doğru tartmayı unutmuştur. Adalet doğru kararlar vermezse insanlar, hele ki güce sahip kimseler başına buyruk adalet dağıtmaya başlar. İstediğini alır asar, istediğini keser. İnsanlar da korku ve nefretle yaklaşırlar birbirine. Her an bir şeyler olacakmış gibi huzursuzdurlar. Geleceğe güvenle bakamazlar.

Düzeni tesis eden adalet mekanizması işlemezse, ya da yanlış işlerse insanların adalet mekanizmasına akabinde devlete güveni sarsılır. Devletine güvenmeyen bir halk en ufak bir tehlikede devletine sırtını döner, kendi başının çaresine bakmaya çalışır. Bu da daha büyük sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Mesela devleti için çalışan bireyler, ilk fırsatta devleti soymaya kalkarlar. Çünkü güvenebilecekleri biz düzen yoktur. O saatten sonra varsa yoksa çıkarları olacaktır haklı olarak.
Böyle bir düşüncenin yaygınlaşması ise o topluluğa zarardan başka bir şey vermez. Dağılmaya, yıkılmaya mahkumdur ancak.

Peki ne yapmak lazım? Bu düzen böyle mi devam edecek? Elbette hayır, böyle devam edemez, etmemeli. Balık baştan kokar misali en tepeden en aşağıya adalet terazisi işlerlik kazandırılmalı. Adalet herkes için olmalı. Birisine uygulanıp diğerine uygulanmazsa kanunlar bir kere kandırırsınız insanları. İkincide size karşı gelirler, üçüncüde adaleti kendileri tesis ederler. Bu yüzden herkes için adalet önemlidir, belki de en zaruri ihtiyacımızdır günümüzde.

Bunu anlatabilirsek kitlelere ve yaşatabilirsek insanlara eminim pek çok sorun düzelecektir bir anda. Tabi bunun için bize Halife Ömer’in adaleti lazım… Ve oğlunun isteği için emir veren Halife Ömer’in bu emrini sorgulayabilecek memurlar ve emri yerine getirmeyince hele bir yerine getirseydin görürdün Ömer’i diyen yöneticiler lazım. Adları Ömer olmasın ziyanı yok ama yüreğinde Ömer’in adaleti, insanlığı, merhameti olsun. O kafi.

Necati DİLEK