Daha sobayı anlatmadım sana. İçinde yağmur yağan sobayı. Soba olmasa gölge de olmazmış. Güneşin de tek eğlencesi soba dumanından gölge yapmakmış.

Daha gölgeyi anlatmadım sana. Işıktan bile hızlı gölgeyi. Güneşin ayak izi gölgeyi. Bir deniz kıyısında dalgalar ayağıma çarpmıştı da, güneşin dalgaları da gölgeler mi demiştim. Herkes bir gün gölgeyi ararmış.

Daha ivmeyi anlatmadım sana. Annesine koşan çocuğu serbest düşen taştan daha hızlı yapan ivmeyi. Herkes bir gün o ivmeyle koşarmış.

Daha taşı anlatmadım sana. İçinde yalnızca çiçeklerin bildiği yollar olan taşı. Deniz neden hep kıyıya taşırki taşı. Denizin de tek eğlencesi taş sekmesi olmalı.

Daha suyu anlatmadım sana. Sana en çok benzeyen suyu. En çok sana benzeyen suyu. Bir gün hiç su içmeden yüz kilometre bisiklet sür ve sonra su iç. Sen osun işte.