0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
488
Okunma
Bir gün bir örümcek uğraştı, çabaladı ve bir evin balkonunun köşesine ağını kurdu. Sonra da yorgunlukla gözlerini yumdu. Bir müddet geçince acıktı. Yaz mevsimi hüküm sürüyordu. Haliyle birçok sinek de oradan oraya uçuşup duruyordu. Sineklerden biri gafil bulunup örümceğin ağına çarptı. Çarpmasıyla birlikte aniden kendine gelen örümcek gerilmiş yay gibi sineğin üzerine atlayıp onu yakaladı.
Mevlana ne güzel demiş :" Örümcek sineksiz kalmaz. Allah onun rızkını kanat takarak ayağına gönderir."
Ya insanoğlu, niçin rızık endişesi içinde yaşamaktadır? Geleceği düşünüp tasarlayabilen bir canlı olmasından mı? Her canlının rızkını veren Yaratıcı’ya yeterince güvenmemsinden mi? Dünyada kuşların sayısı insan nüfüsü kadarmış. O kuşlar bilhassa kış mevsimlerinde nerede kalır, ne yer içerler? Üstelik onları yakalayabilen kediler bile yakalayıp yerler, düşmanları çoktur. Belki de "Mü!minler gayba inanırlar" anlamına gelen ayetini düşünmek, meseleyi bir nebze aydınlatacaktır.
09.03.21