Adına “Emperyalizm” denilen bir canavar duymuştum gençliğe adım attığım yıllarda. Ne şeklini şemalını, ne de gerçek amacının farkında olamamıştım o yetmişli yılların hengamesi içinde geçen gençlik çağlarında. Aklıselim insanlardan duyduklarımı, çeşitli eserlerden okuduklarımı ve dünyanın çeşitli bölgelerinde, bilhassa Asya ülkelerinde uygulama alanlarını seyri aleme dalınca gerçekler gün yüzüne kendiliğinden oraya çıkmış oldu.

Demokrasi adına mücadelesini sürdürürken dişlerinin arasında ezilen insan kafatasları, koparılmış kol ve bacaklar gördüm kanla beraber indikleri sahalarda. Nice ülkelerin sokakları küle döndü ve nice sönen ocaklara şahit olduysa da dünya; canavarın yarattığı demokrasi karşısında sessizliği tercih etti. Bölünmüş ülkeler gördüm ve aynı ülkenin birbirine düşürülmüş insanları acımadan birbirlerini öldürdüklerini… Irzları paymal edilmiş kadınların gözyaşları göz çukurlarında kururken, kimsesiz kalan çocukların bozulan ruh hallerini hayal bile edemedim.

Emperyalizm adına savaşan yeni demokrasi değerler... varsa eğer!.. Gerek milli olsun, gerek manevi olsun insanların duygularına hitap eden tüm değerlere ağu kattılar. Biz de payımızı aldık.

Ve yıllar ilerledikçe, emperyalizmin bahşettiği özgürlükler her gün biraz daha bizleri tutsak ettiğine şahit olduk.
Kendimizi bildiğimizden beri ülkemizde de zamanla yıldızı yükselen ve yine zamanla düşen değerler gördüm. Bunlar; herkesin bildiği manevi değerlerin yanında milli değerler, ahlaki değerler ve yine çok önemli olan insani değerlerdir.

Düşüşler başladı, yükselen değerler oldu ve her dönemin özel sistemlerine bağlı kaldı. Birine fazladan verilen değer aslında o değere hep zarar getirdi, dengede tutmasını bilemediler. Kendi ideolojisine bağlı değeri yükseltmeye çalışırken, diğer değerlere nedense saygı gösterilmedi. Kendi değeri şiştikçe gün oldu zıvanadan çıktı.

Adına milli değin, manevi değin, eğitim ya da başka bir isim, ne derseniz siz bilirsiniz. Tüm değerlerin yanında ahlaki değerler ve maddi değerler vardır ki, yerine göre kullanmak gerekir. Hem çoğu zarar, hem de azı, dengede tutmak gerekir.

Sen kendi değerini yaşamaya çalış, görenler sana imrensinler, ama insanların gözlerine sokacak gibi yaparsan, senin değer verdiklerinin hiçbir değeri kalmaz. Emperyalizmden de bir farkı olmaz sanırım. Başkasının değerlerini tanımazlıktan gelirsen, emperyalizmin yarattığı suni demokrasiden hiçbir farkı olmaz senin değerlerinin.

Bana sorarsanız; en önemli değer, insana verilen değerdir. İnsan değeri olmazsa, diğer derler kendiliğinden yok olur.
Yarattıkları canavar nihayet kendi ülkelerinde kuduz dişlerini göstermiş oldu, devamı gelecek mi? Bekliyorum, masum insanların ahı yerde kalmayacak inşallah.


27 ŞUBAT 2020
Mehmet AKIN