[15.12.2020] Sevgili tilki, ilaç kutularıma uzun uzun bakıyorum son günlerde. Sanki zihnim çok güçlüymüş gibi bedenimin de zayıf düşüyor olması ne ironik değil mi? Ufacık şeylerin zincir gibi eklene eklene ellerimi titretiyor olması ne küstahça. Eğer o küçük şeker gibi şeyleri içmezsem, uzun uzun bir süre içmezsem olabilecek en kötü senaryoları kuruyorum kafamda. Kötü, ama hayal kuruyorum. Bedenimi uyuşturmak için verecekleri tüm sıvının gözlerimi kısa bir süreliğine değil de, hiç açılmayacak şekilde kapattığını düşlüyorum. Kuracak bir hayalim olduğunda nasıl da uzaklaşıyor kuyrukları benden. İyi ve ya kötü. Herhangi bir anda ölürsem -evet bağışla düşündüm bunu- dünyada hiçbir şey değişmeyecek. Mevsimler devam edecek, insanlar gülümseyecek, hiçbir etkim yok bu varoluşa. Çocukça geliyordur kesin bu sızlanma. Biliyorum, ama öfkelenmeden edemiyorum. Bir kişiyim. Bu kadar önemsiz bir kişi, ne diye böyle hisli yaşıyor. Sanırsın ölürse dünya duracak gibi... Sanki o kocaman anlamlar yüklediğim, nedenler aradığım evren yüzüme yüzüme "Öylesineeee" diye bağırmış gibi hissettiriyor. Öylesineymiş... peh. Sensin öylesine be! Ah... yine yaptım bak. Huzurlu bir hayal bile kuramıyorum. Hayalin ne olduğu önemsizmiş. Ölüm hayali sessizliği getirir diyorlardı, benimkinin düşü bile gürültülü sanki Sahi, sis vardı bugün, gözlerimi tamamen kapanmış görürlerse, hisli hisli öldü derlerdi. Öyle, sis vardı. Ölümü çok düşünüyorum hava sisli olunca. Çocukken hayaletleri hep o beyazlığın içinde hayal ettiğimden midir nedir... Bildin, değil mi? Evet... Bildin bildin. Sadece hava sisli olduğu için değil, uzun süredir düşünüyorum ölümü. Ama ilk defa düşünceye hayal dedim Hayal kurmak dediğin, özlem duyduğun, istediğin bir şekilde yaratabileceğin bir dünyayı düşlemek değil midir? Sence... Sence ben zayıf biri miyim... İntihara meyilli olarak görmezsin beni umarım Cıks... hayır seni aptal. Ölüme böyle düşkün olsam, neden böyle yazıp yazıp durayım, Hala neye durayım? Ben... ben hala eksik yaşanmışlıklar var diyorum Vaktinin olduğuna inanıyorum her şeyin Daha dokunmam gereken. bana dokunacak kaç hayat var kim bilir Öyle her şeyi biliyor gibi karar vermek ne haddime Düşlemek... hemen hemen her duyuyu Onu deniyorum sadece Hele kuyrukları yoğunlaştığında Garip biri olduğumu söyleme sakın Kızarım Diğerlerinden farkın olsun Kafamı falan okşa Çünkü Gittikçe ağırlaşıyor Batıyor Sanki... Dikenleri var Bildin değil mi? Bildin Var |