SEVGİ BİR GÜNE SIĞMAZ

Sevginin, sevmenin ve sevilmenin günü olarak hafızalara kazınmış Sevgililer Günü geldi çattı bak yine. Hem de büyük bir ihtişamla. Tüm bu şatafatın sevgi için, aşk için olduğuna insanın inanası gelmiyor. Ama görünen köy kılavuz istemez; yapılan tüm hazırlıklar sevgi, sevgili ve aşk için.

Bunları bizzat görüp yaşayınca insanın olaylara bakışı daha bir başka oluyor. Dünyayı kurtaracak en büyük güzellik gerçekten sevgi mi demeden edemiyor insan. Pek çok şeye bir anlam verilip o günün özel kılınması alışık olduğumuz bir durum. Sevgi için de böyle bir günün belirlenmesi yerine göre hem güzel hem de eksiktir.

Böyle bir güne anlam yüklenmesi güzeldir. Yüreğinde sevginin kırıntısı dahi kalmamış, nice taş kalpler herkesin diline sevgi, aşk sözcükleri dolanınca belki onlar da insafa gelir. Sevgiye, aşka dair güzel şeyler yaparlar ya da yapmak için adım atarlar. Bu da sevgiye, aşka, sevilmeye muhtaç biçarelerin yüreklerine su serper karınca kararınca.

Ama bugüne özel anlam yüklenmesi eksiktir. Çünkü sevgi öylesine büyük ve sürükleyicidir ki, öyle bir güne sığmaz hissettirdikleri. Bir gün sevip geri kalan günler sevmeden, sevilmeden olmaz. Bu durum sevgiye, sevgililere ve yolu aşka düşmüş her yüreğe ihanettir. Bu yüzden Sevgililer Günü’ne her zaman mesafeli yaklaşmışımdır. Çünkü sadece o gün, sevgi gösterisinde bulunmak aşka inanan bana biraz garip geliyor. Sevginin günü mü olurmuş diyorum zaman zaman kendime. Çünkü çıkarsız sevgi, ilk gördüğün an başlar ve nefes aldığın müddet devam eder. O yüzden o günkü sevgi gösterilerini, özellikle o güne özel, yapılanları çok yapmacık buluyorum.

Bu sözüm o günü benimsemiş, başının tacı etmiş kimselere değildir elbet. Her özel gün nasıl kutlanıyorsa sevginin günü de öyle kutlanır. Kutlayanlara da saygı duymak icap eder. Bu vesileyle yolu sevgiye düşmüş sevdalıların gününü kutlar, sadece yılın bir gününde değil tüm günlerinde sevgiyi yüreklerinde taşımalarını ve onu can-ı gönülden yaşatmalarını temenni ederim. Hoşça kalın. Sevgiyle kalın.

NECATİ DİLEK