Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
çetin altungüneş
çetin altungüneş

MÜTAREKE YILLARI

Yorum

MÜTAREKE YILLARI

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

442

Okunma

MÜTAREKE YILLARI

MÜTAREKE YILLARI

30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Mütareke şartlarının gereği olarak ordu dağıtılmaktadır. Savaştan kolunu bacağını yitirerek dönmüş,silahları ellerinden alınarak terhis edilmiş subaylar, kentlerin, kasabaların sokaklarına bırakılmıştır. İstanbul işgal altındadır. Anadolu, Ege’den, Urfa’ya, Antalya’dan Trabzon’a, parça parça işgal edilmektedir. Ordu’nun dağıtılmasına ve işgal güçlerine en küçük bir itirazda bulunan subaylar, aydınlar, hemen tutuklanıp Bekirağa Bölüğü’ne atılmaktadır.

İşgalcilerin içerideki işbirlikçileri savaştaki yenilginin ve yıkımın faturasını subaylara çıkarmaktadır. Osmanlı’nın belli başlı bütün şehir ve kasabalarında, işbirlikçiler tarafından yoğun bir subay düşmanlığı propagandası yürütülmektedir:

Bu yoğun propagandanın hedefi, savaşın yol açtığı yıkım ve sefalet içinde bunalmış halkı ordu ve subaylara karşı kışkırtmaktır. Çünkü ordu ve onun subay gücü, işgale ve işgalcilere karşı sonuç alıcı savaşı yürütecek biricik güçtür.

Tamamen işgal güçlerinin desteğiyle yürütülen bu yoğun propagandanın , başlangıçta halk üzerinde belli bir etkisi de olur. Kemal Tahir’in yazdığı Yorgun Savaşçı’da Teğmen Faruk acı acı bu etkiden yakınır:

’’Sokakta, kahvede, tramvayda üniformalıya nasıl baktıklarına dikkat ettiniz mi? Omuzlarımızın üstünde artık apolet değil, yenilginin suçunu taşıyoruz. Daha doğrusu hala yaşamakta oluşun suçunu...Cephede yakın bir arkadaş düştüğü zaman gelir bu duygu insanın içine...(...) Her ayıplayan bakış, aşağılayan söz, dayanma gücümüzün birazını alıp götürüyor.’’

Teğmen Faruk haklıdır, bir yandan işgal güçlerinin Mütareke şartlarını öne sürerek yaptığı dayatmalar, diğer yandan işbirlikçilerin yaptığı propagandayla alaylar, taburlar, bölükler kar gibi erimektedir. Firarlar almış başını gitmiştir.

Cehennem Yüzbaşı Cemil, İstanbul’da tutuklanmaktan zor kurtulup, kendini Bandırma’ya, Kutülammare’de birlikte savaştıkları Yüzbaşı Selahattin’in yanına atar. Düşmanın işbirlikçileri eliyle yürüttüğü o uğursuz propaganda orada da yapılmaktadır. Padişah ve İstanbul hükümeti’ne bağlı din adamları ve yerel idareciler, Rum ve Ermeni tüccarların ortakları, orada da açıktan ve yoğun bir subay, ordu düşmanlığı propagandası yürütmektedir.

Küçük Ağa romanında da Tarık Buğra, Osmanlıcı yanına rağmen, Akşehirde yürütülen propagandayı anlatır:

’’Kuvayı Milliyecilerin başını farmason ve ittihatçı subaylar çekmektedir. Bunlar meşru idareyi yıkmak isteyen komitacılardır. Müslümanların padişahının ve halifesinin düşmanıdırlar. Dinsiz imansızdırlar. Bunlar, Müslüman Anadolu’yu Bolşeviklere peşkeş çekecektir. Yunan ve İngiliz belasını başımıza bunlar sarmıştır. Padişah efendimiz onları ikna edip göndermeye çalışırken bu subaylar yine macera peşindedirler...’’

Mütareke yıllarından bir kesit anlatmaya çalıştım sizlere. Bütün bunların bir daha yaşanmaması için yapacağımız tek şey Mustafa Kemal’in izinde yürümek ve onun bize bıraktığı Cumhuriyete sahip çıkmaktır. 23 devriminin ışığı yolumuzu aydınlatıp bize yol gösterecektir...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mütareke yılları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mütareke yılları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MÜTAREKE YILLARI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL