Mutluluk nedir?
Çizilmiş bir resmi, ya da yapılmış bir tarifi var mıdır?
Yenilir mi, içilir bir nesne mi tabiatın özünden, yoksa tüketilen bir varlık, ya da biriktirilen bir değer mi, esirgenerek insanın gözünden.

Açık bir pencereden, uçup giden son kuşların ardından sonsuz gökyüzüne bakabilmek ve onlar kadar özgür olduğunu hissedebilmek mi uzaklaşıp efkârından.

İnsan için üretmek ve İnsanca paylaşmak mıdır yaratılan değeri.
Acıyı bedeninin dışındaki tüm yaralılarla birlikte hissetmek midir ruhunda. Düşküne yoldaş, aşığa sırdaş, karası, beyazı ve sarısıyla tüm insanlığa kardeş olmak mıdır her türlü coğrafyada.

Yaşanılası bir dünya uğruna, barış gibi bir rüyayı gerçeğe dönüştürme çabasına alın teri akıtmak ve kendinden verebileceğin daha başka değerler de katmak mıdır mutluluk?

Sevgiyi paylaşarak çoğaltmak, tasayı paylaşarak en aza indirmekten mi geçer,
mutluluğa giden o dik yokuşlu, dolambaçlı meçhul yol

Tıka basa doyurmak mı her öğün karnınızı.
Vur patlasın, çal oynasın eğlence dünyasında, şarap, şampanya ve viski üçgeninde debelenmek mi, bu kadar aç ve muhtaç varken yeryüzünde?

Her akşam loş bir köşede, renk-ahenk mum ışığı altında coşkuları doruklara taşıyan keman taksimi eşliğinde, gözlerinde erirken, tutmak mı sevgilinin titrek ve telaşlı ellerinden?

Bir bardak su yanında, birkaç dilim ekmeği yüz gram zeytin ile birlikte, kana kana ve tadına vararak yemek midir iştahla. Hatta iştahtan daha beter bir hasretle

Mutluluk…
Sabah ilk ışıklarda Uludağ, öğle yemeğinde Paris, ertesi günün akşam eğlencesinde Las Vegas arasında, serseri mayın dolaşmak mıdır?

Yediğinden doymayan, gördüğünden kanmayan gözü dönmüş bir görmemişlik midir? Her yeni model ve lüks arabaya sevda ile tutulmak mıdır, çocuğunu okula gönderemeyen biçare insanlar ülkesinde

Her türden kötülüğü besleyen bir güç geçtiğinde elinize, bunu ganimet bilmek midir, mutluluk anlayışınız?
Serbest piyasası kuvvetli!!!, hırsız/vurguncu girişimcilerle yan yana, tüyü bitmemiş yetimlerin ekmeğine el koymak ve toplum çıkarlarına karşı ihanet içinde olmak mıdır, mutluluktan anladığınız?

Ne türden bir yaratılışı ifade eder bir insanın canına kıymak.
Neler hissedersiniz, son darbeyi vurduğunuzda, kurbanınızın gözlerindeki, gözlerinizi delip geçen o derin, o anlaşılamaz bakışları izlerken. Ve daha neler hissedersiniz, o bakışların gün gelip sizin gözlerinize de acımasızca oturabileceği düşüncesinin ardından?

Mutluluk..,
Vurup kıracak kadar güçlü olmak mıdır?
Her cins ve yaştaki insana zulüm müdür ondan anladığınız? Benliğinizin her türden hayvani içgüdüye açık olması mıdır? Her güzel şeyin size, kötü olanların ise daima başkalarına ait olduğunu kabullenmek midir, yaratılana bahşedilen gücün sonsuz olamayacağını bilmeniz gerektiği halde.

Mutluluk…
Hak ve hukukun herkesçe bilinip gözetildiği bir toplumda, düşünürken, konuşurken, yazarken, üretirken, davranırken özgür olabilmektir alabildiğince.
Köle gibi üretmek, ancak insana yaraşır şekilde paylaşmaktır ürünü. Renk, cins, dil, din ve ırk ayrımı yapılmaksızın kardeş kalabilmektir zannımca. Acıyı çeken kadar ızdırap, sevgiyi yaşayan kadar sevinç duyguları içinde olabilmektir daima.

İnsan yaşamının…
Maddi hiçbir çıkar uğruna kurban edilemeyecek kutsal bir hak olduğunu bilebilmektir mutlaka. Ve tüm bu duygular toplamının üstüne, sevebilmektir, hem de coşkuyla sevmeyi becerebilmektir

Sizin mutluluğunuz hangisi?
İnsandan, dahası insanlıktan ve yaşanılası bir dünyadan mı yanasınız?
Yoksa insani değerlerden uzak, olmasa da olur, hatta olmasa daha da iyi olur kabilinden birisi misiniz?

Bu satırları okursanız, kaçıncı satırda ya da hangi satırlarda bulursunuz, mutluluğunuzu anlatan kendinizi.
İşte tam da oraya bir işaret koysanız da
Biz...
Hepimiz...
Bir daha unutmamak üzere,
Tanısak her birinizi.


01.01.2021