6
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1389
Okunma
Bu gün bir şey yazmayı düşünmüyordum. Gözlerim yorgun, yüreğim durgundu.
Neler yitirdiğime baktım önce, sonra kazandıklarıma. İnsan kendisiydi kendini her durumda ayağa kaldıran, umutlandıran.
Düşündüm. Ben mi gittim birilerinden, onlar mı benden gitti. Acaba insan istemediği şeyleri yaşar mı? Kimi yaşadığımız olumsuzluklara da gönüllüyüz sanıyorum. İnsan açılması güç, düğümlü bir yumak..
Seni düşünüyorum desem ilk şiir yazdığım dizedeki gibi. Acaba var mısın sen, var mıydın? Yoksa seni ben mi yarattım beynimde. Yoksa kalbimde mi?
Yazacak çok şey varmış demek ki?
Yine bir kömür sobasının başında karşı karşıya gelsek bana nelerden söz edersin. İstediğin kızı vermediklerinden olamaz, çünkü şimdi o senin her an yanında. Yine sevgi yok dersin belki, aşk demekten korkarak. Sahi aşk yok mu? O zaman seni yine neden düşünüyorum, o ilk şiirimdeki gibi. İlk de son da sen misin yoksa?
Çözemediğim ne çok şey var.
Ben insanlardaki güzellikleri seviyorum. Yani olması gereken gerçek insanı. Gerçek olmayan insan olmaz demeyin. İnsan- adı üstünde insan. Onu gördüğüm yerde seviyorum. Çocukça bir bakışta, oturuşta kalkışta, insanca davranış, gülüşte.
Sen ne kadar ince imişsin anlamadım. Yere düşmeden kırıldın sanki. Beni üzmek için mi gittin. Gözlerime bakamadığın için mi yoksa. Bu denli üzüleceğimi bilsen gitmezdin. Seni penceremden baktığımda görmeye razıydım oysa.
Şimdi yoksun, bende yaşasan da..