Her sabah saat 7:00 da açılır sizin evin ışıkları 7:30 oldumu sen geçersin koşar adımlarla bizim sokaktan bazen öyle telaşlısındır ki montunun fermuarini bile yolda çekersin işe geç kalmamak için ,senin o telaşlı çocuksu hallerini seyretmek çok hoşuma gider benim..

En çokta saçlarının rüzgarla savruluşu vurur beni vurulurum sana ne bileyim icim bir hoş olur işte .Bazen yanımdan geçerken yayılır parfümünün kokusu rüzgarla deler geçer beynimi sonra yüreğimi sarhoş gibi olurum.. Sen beni gör diye her taraftan karşına çıkarım ama sen beni görmezsin belkide görmezden gelirsin ne bileyim öyle işte .Bende zaten utanırım sana açılmaya.
Ya terslersen beni diye ...! Olsun böyle de
uzaktan uzağada olsa görmekte yetiyordu seni bugüne kadar ...

Sonra bir söz okudum geçen bir yerde "sevdiğini söylememek başkalarına fırsat vermek demektir" yazıyordu..Okur okumaz şimşekler çaktı kafamın içinde ya bir gün ellerinde bir yabancının eli ona tatlı tatlı gülümserken görürsem seni ne napardım sonra ben diye düşündüm keskelerim boğazımda düğüm düğüm çözülmeyen bir kördüğüm olmaz mıydı..?
Olurdu.
Yinede cesaret edemedim karşına çıkmaya önce pencerenin önüne hergün bir gül bıraktım seni seven birinin varlığını hisset merak et diye. Sonra otobüste cebine O mektubuda ben koydum. Yakalanmamak içinde masustan omzuna çarptım o sarsıntıya cebine mektubu koyduğumu anlamayasın diye.

Şimdide burdayım sana esir sana teslim yüreğimle.Üç günlük dünyada "sevip sevilelim " olmaz mı?
Hem güzel severim seni ben hele sende seversen beni beni dahada güzel severim her şey güzel olur inan ki her şey gel evet de
Olmaz mı sevdiğim...

Nevin Aktekin Gülfırat