Nişantaşının tanınmış ailesinde yaşayan
Kuyruğu kesik eski kuş tutucularından Sarmanov
Beyaz kimonolu kuşları severdi çok
Kımıldamadan uzun süre eylemsiz seyrederdi

sevildiğini bilir ama dokundurmazdı kendini kimseye
Arada bir dublör ayarlardı sevmemiz için..


Zaman içerisinde kaymaksız süte burun kıvırıp
Tavuk suyu çorbaya limon sıktırınca ve
Yanına kızarmış but az pişmiş ciğer tutturunca

Nişantaşından topa konulup bize atılmıştın


Sana yetişemiyorlardı zamanla yarışmaktan
Silme nokta dergili evimizin köşesinden
Kırmızı koltuklu programı izlerken ün yapmış olup
Gelen tekliflere patinin tersiyle itmişliğini bilirim

Asabi’yeti dillere destandı akıllı
Sar(ı)manovun

Hele yan gelip atıp tutmaya gör miyavlı miyavlı
miyavla yürümez der seni miadam etme yolunda
yan yatırırdı peynir gemini ...dedem

Mutedil halinden çıkıp aniden fırtına estirince
Ufalanıp çorbana düşüvermiştin bir gün haşlanınca..

Bir bakışı yeterdi Hulusi kentmen lakaplı dedemin
Tokmak sesi duyunca çiroz olmaktan korkup
Uskumruya döner ve somya altına yüzerdin
Pati kulacında iyiydi..

Gelen konukların vog çoraplarını kaçırırdın patinle
Oyun ayağına bizde bilmiyoruz gibi yapardık kızıp
Bizede takarsın diye...

Seksenli yıllardı otuz numara ayakkabım sana oluyodu ya
Ah! saint genis pati /sherry missspanyol şarabı gibiydin..