Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Nevin Aktekin Gülfırat
Nevin Aktekin Gülfırat

Peceteci Baba'nın Hikayesi

Yorum

Peceteci Baba'nın Hikayesi

3

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

705

Okunma

Peceteci Baba'nın Hikayesi

Peceteci Baba'nın Hikayesi

PEÇETECİ BABANIN HİKAYESİ

Ellerinde poşet poşet peçete ile göründü "peçeteci baba" bütün mahalleli öyle sesleniriz adını sanını bilmedigimiz bu yaşlı amcaya sanırım oda sevdi bu lakabı yoksa her geldiğinde "geldi peçeteci babanız peçete alan yok mu" diye seslenmezdi sanırım?

Peçeteci babanın sesini duyar duymaz esnaf lokantasının sahibi Ahmet abi seslendi ;

_Selamûn aleyküm baba hoşgeldin ver ordan bana dört peçete al sen şu on lirayı üstü kalsın dedi.

_Aleykumselam olur mu evladım ben dilenci miyim hakkı neyse o sen ver beş lira yeter..

_peki baba sen ne dersen o verme bana para üstünü yerine peçete veriver sen dedi aldı peceteleri gitti kendi lokanta dükkanına..

Her hafta özellikle salı günleri gelir buralara "geldi peçeteci babanız poşet poşet ucuz pecetelerim var haydi yokmu ihtiyaci olan dört tane beş lira der satabildigi pecetelerini mendillerini sata sata geçer gider mahallemizden...

Salı günleri bizim mahallede bazende başka semtlerde rast gelirim ona sanırım her gün farklı bölgelerde satıyor peçetelerini yoksa neden her salı günleri gelirdi ki insan mahalleye...

Hepimizin takdirini kazanmıştı bu yaşlı adam helal olsun dilenmek yerine helal para kazanmanın derdinde ya hâlâ bu yaşta der katkımız olsun diye bol bol peçete alırdık ondan...Kimse tanımıyordu özelinde onu aslında kimsenin de pek umrunda değildi hem ne hikayesi olabilirdi ki bu yaşı kemale ermiş b adamın en fazla evi kiradır emekli maaşı yetmiyor çocukları da hayırsızdır da O’da böyle katkı sağlıyordur evine galiba üç asyagı beş yukarı böyleydi neden bu kadar dertlendiysem haline.Galiba insan olmanın zaafiyetleriydi bu merak...

Mahallemizde birde kimsesizler yurdu vardı depo gibi oldukça büyük bir dükkanın altı küçük bir yaşam alanı oluşturulmuş sokakta kalan yaşlılara tahsis edilmiş yıllık kirasını ödenmişti bu yerin bir hayırseverin tarafından...Yatılı kalanların barınma dışında da bir gelirleride yoktu o yüzden gerisi sağdan soldan yardımlarla anca geçiniyorlardı burada bizde elimizden geldiğince mahalleli olarak bir şeyler yapıyorduk yapmasına ama kimi zamanda yetersiz kalıyorduk...

Yine böyle mahalleden topladığımız yiyecek erzak giyimleri yurda götürürken içeriden bizim peçete dede çıktı...
Şaşırdım bu gizemli ihtiyar sanırım burada yatılı kalıyordu peceteleride bu yüzden satıyordu geçinmek için...
Sonunda onu tanıyan birileri çıkmıştı üzülsemde bu yaşlı adamın hikayesini sorabilcegim birilerini bulmak sevindirmisti.

Selam verdim, selamımı hafif baş sağlayarak aldı ve gitti hemen sordum oradaki sorumlu görevliye

_Bu peçeteci babayı tanıyor musun.?

_peceteci babamı O’da kim dedi

_Biraz önce cikan adam biz onu öyle tanıyoruz gerçek adını bilmiyoruz dedim.

_O emekli öğretmen Ali Rıza valla lakabı peçeteci babamı bilemem orasını da biz onu öyle biliriz ve o bizim veli nimetimiz burayı açan yıllık kirasını odeyen bizlerle ilgilenen O...Haftada birde gelir buraya erzak getirir,sohbet eder bir çayımızı içer gider
eski öğretmenlerdendir O dedi..

Şaşırdım bunları duyunca daha önce duymuştum yabancı ülkede sokakta dilenen bir adamın yıllarca dilendikleri ile yaptırdığı okulları,barınma yerlerini de bu farklı bir şeydi..
Kendini kimsesizlere adamış ve bunu herkesten gizli yapan bir adamın hikayesi ile karşı karşıyaydım...

Cok duygulanmıştım aklima bir söz geldi bir adam tek başına ne yapabilir diye düşünme diye bir söz.

Bir adam bir dünya yaratır güzelliklerle dolu bir dünya...
Dışarıdaki kötü dünyaya inatla kimsesizlere böyle babalık yapar her gün kilometrelerce yol yürürken o yaşlı haliyle huzurla yastığını başına koymak için....

Hangimiz bu kadar dirayetli olabilirdik ki hepimizin üç beş kuruş yaptığımız yardımlara baktım bir yaptığı iyilikleri göze sokanlara sonra banane deyip hiç yapmıyanları düşündüm birde peceteci Ali Rıza babayı O birilerinin babası birilerinin peçeteci babası kimsesizlerin de Ali Rıza babasıydı işte...

Sustum
Boynumu büktüm gözyaşlarım aktı aktı sel olup aktı işte.
Tefekküre büründüm...

Ve;
Bir dahaki salı peceteci baba yine geldi mahallemize bu sefer yolunu kestim.Ver elini opücem senin dedim.

Allah razı olsun ışıklı yol oldun bize Rabbim senden razı olsun dedim..

Ali Rıza baba hafif gulumsedi eee evlat bu dünya için çok çalıştık birazda bu ayaklar öte dünya için yorulmuş çok mu dedi gözleri dolu dolu..?

Sonrada yoluna devam etti ...
Sokakta çınlıyordu onun sesi "peçeteci babanız "geldi diye diye geriye de ondan bize miras bu ibretlik öyküsünü bırakarak...

Nevin Aktekin Gülfırat

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Peceteci baba'nın hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Peceteci baba'nın hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Peceteci Baba'nın Hikayesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kasım EDİZ
Kasım EDİZ, @kasim-ediz
9.10.2020 09:37:40
Rabbim böyle insanların sayısını arttırsın inşallah... güzel anlatımdı hocam kutlarım....
muharremali
muharremali, @muharremali
8.10.2020 23:36:33
10 puan verdi
kaleminize kuvvet
Etkili Yorum
neneh.
neneh., @neneh-
8.10.2020 20:43:31
Muhteşem!..İnsanlık ölmemiş..Saygıyla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL