1595-1603 yılları arasında yaşayan ve 29 yaşında tahta geçen 3.Mehmet, tahta geçtiği günün gecesi içlerinde yalnızca 4 tanesi yetişkin olan 19 kardeşini boğdurtmuştur. Bunlardan birisi cellatlar geldiğinde henüz annesinden süt emmekteydi, minicik boğazına çöktüklerinde az önce emdiği süt burnundan gelmişti. ’’Anasından emdiği süt burnundan geldi.’’ atasözünün kaynağı buradan gelmektedir. 4 yaşında ki bir başka kardeşi, cellatlar geldiğinde mısır koçanını dişlemekteydi. Sağır ve dilsiz cellatlara ’’Darımı yiyeyim, beni ondan sonra boğun. Olur mu ?’’ demişti ama cellatlar ona bile müsaade etmediler. Bu çocukların anneleri, eşleri de aynı vahşetle öldürüldüler. Hızını alamıyan 3.Mehmet, öz oğlu şehzade Murat’ı da boğdurttu. 37 yaşında obeziteden ölen 3.Mehmet’in cenazesine, henüz 13 yaşında olan oğlu 1.Ahmet iştirak etmedi. Şeyhülislam yanına bir kaç kişi alıp padişahı cenazeye davet edince, daha 13 yaşında olan 1.Ahmet;’’Taht sahibi olmak için 19 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam, babam da olsa katildir. Ben katil adamın cenaze namazını kılmam, varın siz kılın ve defedin.’’ dedi. 214 yıl süren bu olayı, sonlandıran padişah oldu. Osmanlı İmparatorluğu, işte böyle bir imparatorluktu ve dünyada bu sistemi uygulayan başka hiç bir ülke yoktu.