3
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
865
Okunma

Zor.
Yaşamak çok zor be arkadaşım.
Ne yana dönsen karamsarlık diz boyu.
Kime baksan yüzünde dünyanın ağırlığı ve yorgunluğu, dalga dalga dalgalanıyor.
Kimle bir iki kelime konuşsan ağlayacak durumda buluyorsun onu.
Bugünleri de mi, bu başıma gelmez dediğimiz şeyleri de mi görecektin?
Oysa eskiden ne güzeldi hayat. Daha dertsiz, daha yalansız, daha acısız günler vardı.
Daha şen yüzlü çocuklar, daha güler yüzlü anneler ve daha adam gibi adam babalar vardı.
Her şeyden öte, Allah’ına kadar insanlık vardı.
Bu güzel ve anlam dolu değerler gün geçtikçe değersizleşti be arkadaşım.
Akan su yolunu bulamadı, barajlar inşa edildi diye.
Seven sevdiğine kavuşmadı, tüm duygular birkaç günde tükendi diye.
İşini bilen, başka işe göz dikti diye.
Karşı kıyıya geçen geldiği yeri çabucak unuttu, yeni kıyı aldatıcı olduğu için.
Eskiden daha güzeldi her eylem ve söylem. Mesafeleri sıfırlamak daimdi.
Yan yana ve yüz yüze muhabbet sınırsızdı. Aşk yürektendi.
Meseleleri halletmek imkân dahilindeydi. Sorunlara çözüm bulmak, zor bilmece değildi.
Kavga gürültü pek az’dı. Kalp kırmak, söz konusu değildi.
Birlikte yaşamak ve birlikte engelleri aşmak ortak amaçtı.
Endişelenmek, güvensizlik ve hile gibi kötü durumlar yoktu.
Umutsuzluk arada olsa da birkaç vakte giderdi.
Başa bela gelse de, diğer gün etkisi geçerdi. Virüs filan belası yoktu.
Hastalık kokan davranışlar da olmazdı be arkadaşım.
Komşu, kardeş gibi yakındı. Köy yaşamı, en güzel cennetti.
Bulutlar sahici, mevsimler dört dörtlüktü.
Yalancı baharlar, kuyu kazmalar, yalan dolan ayaklar, gereksiz harcamalar,
para hükümranlığı, sahte gülüşler, içi boş dostluklar yoktu.
Arkadaşlık, tam arka çıkmaktı.
Sevmek ise baştan sona emekti, ekmek gibi.
✓Meselci