Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
M.Talat Uzunyaylalı
M.Talat Uzunyaylalı

Önce yaratılanı sevmeliyiz!

Yorum

Önce yaratılanı sevmeliyiz!

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

854

Okunma

Önce yaratılanı sevmeliyiz!

Kendimizi kendimizin eline bırakamayız; çünkü nefsimiz her gün bize hükmedip bizi manevi olarak öldürmeye devam eder.
Eğer ‘nefis’, nefsi Yaratana teslim edilmezse, kimse nefsinin elinden kurtulup ‘mükemmel insan’ mertebesini elde edemeyecektir.
Oysa yaratılışın amacı insanın manevi tekâmülünü sağlamasıdır. Bunun diğer adı insanın mükemmelliğe ulaşmasıdır.
İnsanı bu mertebeye eriştirecek yöntem Allah’a olan imanı ve Allah için yapacağı eylemleri olacaktır. (İman ve Amel-i salih)
Manevi tekâmül ve mükemmellik kişide nasıl belli olmaktadır?
Yaratılanları sevmek ve yaratılanlara iyilik etmekle…
Bu temel yapı insanda sağlam bir şekilde ortaya çıkmadığı takdirde, İslam’ın beş şartını yerine getirmek, kişide manevi tekâmülü ve mükemmelliği ortaya çıkaramayacaktır.
Tekâmülü sağlamada ve mükemmelliğe ulaşmada her iki kıstas nefs-i emmâreye karşı verilen çetin bir muhalefetin sonucunda elde edilmektedir.
Yaratılanları sevmek ve yaratılanlara iyilik etmek ne anlama gelmektedir peki?
Hem bu nasıl mümkün olabilir?
Sevginin hususi hâli kalbin birisine karşı duyduğu şartsız bağlılıktır. Allah Teâlâ’nın insan, hayvan ve bitki türlerine karşı bizden beklediği sevgiyse daha somuttur ve ayetlerde gösterilmiştir. Bunlar, özel durumlar hariç, şöyledir:
-Her varlığı Allah’a ait bilmek.
-Her varlığa karşı kalbi ve fiili temiz tutmak.
-Her varlığa karşı sabırlı olmak.
-Her varlığa karşı maddi ve manevi iyi davranmak ve iyilik yapmak.
-Her varlığa karşı adil davranmak.
Bu mertebe elde edilince kişi nefsine galip gelmiştir. Böylece Allah kulundan razı olmuş ve o insanı sevdiğini Kuran’da açıklamıştır.
Yaratıcı, bu tekâmülü ve mükemmelliği elde etmiş kulunu sevince, kulu da, Rabbinin sevgisini yüreğinde samimi olarak hissedecektir.
Nefis mertebesinde, İslam’ın beş şartı uygulansa, fakat kişinin kalbinde ve eylemlerinde; haddi aşmak, fesatçılık, küfürde ve günahta ısrarcılık, zalimlik, hainlik, kibirlilik, bet sözlülük ve asık suratlılık, israfçılık, şımarıklık vb. olumsuz sıfatlar gözükmeye devam etse, kişi, manevi tekâmülü ve mükemmelliği elde edemeyeceğinden, Rabbinin sevgisini de kazanamayacaktır. Rabbinin sevgisini kazanamayan ise, Rabbine karşı kalbinde samimi bir sevgi ve saygı hissi bulamayacaktır.

M. Talât Uzunyaylalı



















Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Önce yaratılanı sevmeliyiz! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Önce yaratılanı sevmeliyiz! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Önce yaratılanı sevmeliyiz! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL