ÇAY BAHÇESİNDEN NOTLAR-8
BİR LİRALIK HİKÂYE
Daha evvelde bahsetmiştim, başkaları görse aldırmaz yürür geçer gider. Ama ben gördüm mü o değersiz beş kuruş dahi olsa eğilir yerden alırım. Benim için maddi değeri hiç önemli değil. Size manevi değerinden bahsedeyim. Ulusal Kurtuluş Savaşının büyük lideri ATATÜRK’ün paranın tura yüzünde profili bulunmaktadır. Bu kadar açıklamadan sonra, Başımdan geçen çok kısa hikayeme geçeyim.
Bu gün öğleden sonra, her zaman çıktığım Çay Bahçesine gittim. Devamlı olarak boş bulduğum zamanlarda oturduğum masaya giderek sandalyeye oturdum. Her zaman yanımda taşıdığım torbamdan bulmacamı, okuduğum kitabı ve yazdığım defteri çıkartarak masanın üzerine bıraktıktan sonra, cebimden sigaramı çıkartarak paketten bir dal sigara alıp yaktım. Sigaramı içtikten sonra sıra demli çayımı almaya geldi. Yerimden kalktım çay ocağına giderken masalardan birinin ayağının dibinde bir şey parladığını gördüm. Eğildim bir liraydı, yerden aldım ve kendi paralarıma karışmaması için arka cebime koydum.
Çayımı alıp, masama döndüm. Büyük bir zevkle demli çayımı içerken, sekiz, dokuz yaşlarında bir çocuk yanımdan geçti. Biraz sonra yerden bir şeyler aranmaya başladı. Merakla yerimden kalkarak çocuğun yanına giderek, ne arandığını sordum.
‘’ Ne kaybettin ki aranıyorsun küçük delikanlı?’’
‘’ Çay alacaktım ama şimdi alamayacağım. Abim çok kızacak.’’
Çocuk neredeyse ağlamaya başlayacaktı. Bende yalancıktan onunla beraber bir lirayı aramaya başladım. Çocuğa fark ettirmeden arka cebimden daha önce bulduğum bir lirayı yeni bulmuş gibi,
‘’ Hah işte bak buldum paranı. Şansın varmış hadi git çayını al.’’
Çocuk bir paraya baktı, bir de bana. Amca benim param eskiydi sen bana yeni para verdin. Ben bu parayı alamam senden’’ dedi
‘’ Peki küçük delikanlı, sana doğrusunu söyleyeceğim. Ben bu bir lirayı az önce bu masanın ayağının dibinde buldum. Şimdi sen bu parayı al. Bir liranı da inşallah başka bir çocuk bulur ve sevinir. Bana inanıyor musun şimdi?’’
‘’ İnandım amca sağ ol’’ dedi. Ve çayını almaya gitti. Ben de bulmacamı çözmek için masama döndüm. Bilmem yaşanmış bu kısa hikâye hoşunuza gitti mi?’’
Tuğrul Ahmet Pekel
28.08. 2020/Cuma