Tarihi şanlı zaferle dolu milletimizin kaderini değiştirmiş, dönüm noktası olarak görülmüş pek çok eşsiz zaferleri vardır. Bunlardan biri de hiç şüphesiz Anadolu kapılarını bize açan Malazgirt Zaferidir. 26 Ağustos 1071 yılında Büyük Selçuklu Hükümdarı Alpaslan ve Bizans İmparatoru Romen Diyojen arasında yapılmıştır.

Sayıca üstün olan Bizans ordusunu büyük bir yenilgiye uğratan Alpaslan, Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i de bu savaşta esir almıştır. Tarihte Anadolu kapılarını açan zafer olarak nitelendirilen Malazgirt, Türk milletinin tarihinde bir dönüm noktası olmuş, yeni başlangıçlara ev sahipliği yapmıştır. Bu zaferin ardından Bizans’ın Anadolu’daki hakimiyeti kırılmış, Anadolu’ya oluk oluk Türk göçleri başlamıştır. Öncesinde keşif ve tanıma amaçlı yapılan keşifler zafer sonrası yerleşme amaçlı yapılmaya başlanmıştır. Bu da Anadolu’nun Türk yurdu olmasına olanak sağlamıştır.

Tarih kitaplarında ‘’Yurt Açan Savaşı’’ olarak bahsedilen Malazgirt Zaferi, asırlar sonra ‘’Yurt Kurtaran Savaşı’’olarak anılan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle aynı tarih tekabül eder. Bu da bu iki zaferi, Türk milletinin gözünde daha bir anlamlı kılar. Öyle ki, bundan 949 yıl önce büyük komutan bu kutsal toprakları bize vatan kılmış. Bu millet de bu toprakları yurt bellemiş, gözü gibi bakmış, ana gibi sevmiş. Gün gelmiş, toprağına göz dikenler olmuş. Gün gelmiş gözü gibi baktığı topraklar işgal edilmiş. Deyim yerindeyse defteri dürülmek istenmiştir.

Yalnız toprağımıza göz dikenlerin hesaba katamadıkları bir şey var: Yüz yıllar geçse de fıtrat aynıdır, değişmez. Sultan Alpaslan gider, Gazi Mustafa Kemal Paşa gelir. Ve bu toprakların ebediyen Türk yurdu olarak kalacağını haykırır tüm dünyaya. Sen de seyretmekle yetinirsin sadece. Selam olsun bu millete eşsiz zaferler kazandıran şanlı askerlere, şanlı kumandanlara. Tarihimize yön veren bu iki şanlı zaferimiz kutlu olsun. Milletimiz ilelebet var olsun.

NECATİ DİLEK