- 372 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Türkülerle dertleşmek
Bir yiğit gurbete düştü.Yolu istanbul, kaderi belli değildi. İşte, gidiyorum çeşmi siyahım! Seni unutmam, unutamam diyordu; gözleri yaşlı. Elimde çiçekler,uğurlar olsuna gitmiştim. Kırmızı gül, hem de demet demetti. O’na doğru dönerek; "Unutursun Mihriban’ım unutursun! Beni değil, kendini de unutursun " diyordum. Ellerini çekip benden öylece gitti.
Ben, bu yıl yarimden ayrı düşeli, kulağımdan radyoyu, gönlümden gamı atamaz olmuştum. Dün gece yar hanesinde yastığım bir taş idi, üstüm yağmur altım çamur, ama gönlüm hoş idi." Hani yaylam, hani ser’imdin benim? Türküler dert ortağımdı.Yar’im İstanbul’u mesken tutmuştu çünkü. Zalim anan, seni bana vermedi ya...gavurun gızı, ben ne edeyim? Ne yediğimden ne de içtiğimden haberim var? Bana, yolun sonu görünüyordu. Çünkü, artık gamzedeyim deva bulamam! Bu gidişle beyaz giyeceğim.Siyah giyersem tanımazlar.
Artık dayanamadım bu hasrete yataklara düştüm.! Tanrıdan dileğim, komşunun acem kızını, bizim Halil İbraham alır.
Hastane önünde incir ağaçları arasında hayat geçmiyordu. Kara tren mektup getirmiyordu çünkü.Azap günleri yaşıyordum.Bu gün,gökyüzü mavilerini giymiş,bulutlar papyon şıklığındaydı.Duyduğuma mahalleye kezban Yenge muhtar olmuş,azaları çok gaddarmış. Millete etmediğini bırakmamışlar.Artık bu duruma makaram bile sarı bağlar. Bu olsa iyi,radyoda haberleri dinliyorum ara sıra...Bugün dediler; "Çarşambayı sel almış" zaten ekolojik dengeyi de bozduk çok şükür!!!.Yağmur, ne zaman nereyi götürecek? belli değil...Malabadi köprüsünü bile o azgın sular yıkıp viran etmiş . Sabah akşam banklarda geçiyor günlerim. Cigaram yarenim.O da ne ? Çakmağımı unutmuşum.Yanımdakine dönüyorum; "Ah! bir ataş ver gardaş, cigaramı yakayım" diyorum. Allah’tan onun çakmağı yanında. "Seni tanımıyorum ama,burada ölürsem türkülerle gömsünler beni olur mu? "Gelenlere söyle; "Götürüp köyümün yağmurlarında yıkasınlar beni. Kara toprak alsın bağrına."
Selim Adım
YORUMLAR
Türküler bizim özümüz, milli benliğimiz... Türküler ile ağlar türkülerle coşar, türkülerle dağları aşarız... Türkülerle ağıtlar yakarız, yitirdiğimiz topraklara, yitirdiğimiz civanlara, yiğitlere... Velhasılı biz türkülerle yaşarız, türkülerde yaşarız... Güzel bir yazı kutluyorum içtenlikle Selim Bey...