Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Bayram Kaya
Bayram Kaya

Toplum 23

Yorum

Toplum 23

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

360

Okunma

Toplum 23

Şu halde toplum içindeki kişiye göre 16 saat dinleme ve 8 saat çalışma olan süre; topluma göre 24 saat yani bir gün, hem sürekli çalışmaydı. Hem sürekli dinlenmeydi. Siz dinlenmedeyken, sizin için üretiliyordu. Siz üretirken de onlar dinlenme içindeydi.

İşte El toplum içindeki bu kesikli sürekliliklerle sürekli olan dinlenmeyi ve sürekli olan çalışmayı gördü. Dinlenme içindeyken El, kendisi için üretim yapıldığını gördü. El bu zihinsel kıyaslama içinde kendisini sürekli dinlenme olan zamanın hayali içinde görüyordu. Kişisi tekil zaman, 24 saati hiçbir zaman ne tam çalışma günü yapabilirdi. Ne de tam 24 saatlik çalışma günü yapabilirdi. Bu kişi için olanaksızdı.

24 saati kesintisiz çalışma ve 24 saati kesintisiz dinlenme yapan olanak, ancak toplumsal ya da kolektif çalışmayla olanaklı ve olasıydı. Toplum bu denli önemli. Toplum bu denli vaz geçilmez bir zorunluluğa olanak olmanın bilinciydi.

El için bütün sorun, bir toplum sal günün 24 saatini nasıl dinlenme zamanı yapacağını düşünmesiydi! El buna kafa patlatıyordu. El mana anlayışını oluşacak olan bencil ve kurnaz zekâlı kişi bunu herkesten önce görmekle bu konudaki zihinsel anıklığını herkesten önce oluşturuyordu.

El 24 saati nasıl dinlenme zamanı yapardı? Hiç kuşkusuz ki El toplum içinde kalarak, topluma göre üretim hareketi yaptırmakla ancak toplum içinde çalışmadan dinlenerek, kalırdı. Bu düşünce kurnazca zekice ve bencil oluştan doğuyordu. Toplum bencilliği özgeciliğe çevirmişti.

Toplumsal zaman iç içe, eşit süreli ve aynı anda birlikte giden ve bir arada olan 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma zamanıydı.

Toplumun 24 saatlik dinlenme zamanı ile 24 saatlik çalışma zamanı olan her iki zaman da ne az ne fazla 24er saatti. Ama toplumun çalışma zamanı olan çalışılan süre ile dinlenme zamanı olan dinlenilen süre toplamı 24+24= 48 olmuyordu.

Yani özellikler toplamı 24 saati geçemiyordu. Bu hızlar toplamının ışık hızına yaklaştığı yerde toplam değerin ışık hızını geçememesi gibiydi. Toplumsal zamanı ortaya koyan kesikli kuantum durumlar toplamının 24 saati geçememe kuralı Işık hızını geçememekle aynıydı.

Toplumsal zaman içinde olan bir kısım kişiler toplumsal zaman nedenle topluma sürekli üretirler. Yine toplum zamanı içindeki bir kısım kişiler de aynı toplumsal zamandan ötürü 24 saat çalışmadan bir dinlenme içinde kalabiliyorlardı. Bu nedenle toplum, yaşlısına, sakatına, hastasına, engellisine, çocuklara çok rahat bakabiliyordu.

Toplum kendisini kolektif birim zamanlı üsteli durumları içinde sürekli kılıyordu. Kolektif zaman içinde kesikli ama sürekli ve fakat toplamları bir günü geçmeyen 24 saat üreten, çalışılan zamanla; 24 saat tüketen dinlenen bir 24 saat vardı. El mana anlayışı bunu görmüştü.

Çalışma dinlenme saatleri değişken olabiliyordu. Süreler üzerinde oynama yapılabiliyordu. Yani süreler azaltılıp kısaltılıyordu. Ama toplam zaman aynı kalıyordu.

Topluma göre 24 saat olan çalışma zamanı, kişiye göre 8 saatlik çalışma süresi olmakla 24 saat parçalı (kuantize) bir durum edilmişti.

Yine 24 saatlik toplumsal dinlenme zaman, kişiye göre 16 saatlik kesikli süredurum ile de kişiye ikinci bir parça durum olmakla kişinin özel yaşamlı süredurumu oluşmuştu. 24 saate göre durum buydu.

Kısaca kişiye göre 16 saat dinlenme topluma göre 24 saat dinlenmeydi. Buradaki kişiye göre 16 olan dinlenme zamanıyla topluma göre olan 24 saatlik dinlenme aralığındaki enerji sıkışmasını da görün

Kişiye göre kişi bir gün içinde 8 saat çalışılıyor 16 saat dinleniliyordu. Ama toplumsal zamana göre toplum bir günde 24 saat çalışma, 24 saat dinlenme yapmakla; toplamda yine 24 saatti.

Bir gün içinde 24 saatin 24 ü de çalışılıyor; 24 saatin 24 ü de dinleniliyordu. 24 saat boyunca ne çalışma duruyordu ne de dinlenme bitiyordu. Bu kolektif üsteli duruma göre adeta çalışma vardı dinlenme hiç yoktu. Ne de dinlenenler çalışıyordu, yani çalışma hiç yoktu.

Kişi, dinlenme anın da çalışma anı içine geçemiyordu. Ya da çalışma anı içinde (çay içme sigara molası hariç) özel ve öznel yaşamlı dinlenme anı içinde olamıyordu. Yani kişi kuantum sıçraması benzeri bir eylem ile olamıyordu.

SİZ BİR ÖLÇME YAPMADIKÇA toplumsal zaman; 24 saat çalışma + 24 saat dinlenme gibi her biri gerçek ve her biri diğerine göre sanal 24 saatlik üst üste durumlarıyla, aynı andaydı. Bu aynı anda oluş içinde toplum hem çalışma zamanı içindeydi, hem dinlenme zamanı içindeydi.

Yani toplum her iki durumla, toplumsal bir kuantum zaman içindeydi. Kuantum sıçraması olan durumlaydı. Toplum adeta kuantum sıçraması yapıyordu. Sıçramanın aldığı değerler skalası henüz Planck zamanı kadar zengin ve küçük değerlerde değildi.

Ama toplumun kendi yetenek skalası içinde yaptığı iş tam bir kuantum sıçrama modellemesiydi. İyi de bu kuantum belirsizle olan toplumsal durum içinde toplum çalışıyor muydu? Dinleniyor muydu?

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Toplum 23 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Toplum 23 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Toplum 23 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL