Sırf albenili ve kaliteli bir cilt kapağı olduğu için, içi boş bir kitap almışlığınız oldu mu?
Benim olmadı.
İnsan da tıpkı bir kitaba benzer.
Ne kadar kaliteli ve gösterişli göründüğünün bir ehemmiyeti yoktur.
İçi boş ise...
Buna mukabil şekilci değilim ama ...
Diye başlayan cümlelere bizzat şahit olmuşluğum vardır.
Bir arkadaşım şöyle ifade ederdi "önce göz sever"
Ben de derdim ki ona, "benim gözlerim değil, gönlüm sever"
Aynen şairin dediği gibi
Gönül güzel sevmez, sevdiğini güzel görür.
Tabi güzellik görecelidir, kişiye göre değişir
Barış Mançonun bir şarkısında söylediği gibi
"sapa kulpa kapağa itibar etme dostum, içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok"
Rabbim, gönlü güzel insanlar çıkarsın karşınıza
(içi, dışı, dili, gönlü, duâ dolu...)
Hepimizin zihninde ve gönlünde yücelttiği, başına tac ettiği kişiler vardır mutlaka.
Dikkat edin. İyice gözlemleyin.
Ve şu soruyu kendinize yöneltin.
Gerçekten hakettiği yerde mi?

Bazen öyle insanlarla karşılaşıyorum ki, gayri ihtiyarı insandan soğuyorum..
Allah insanı merhametten mahrum etmesin.
Sevgisizlik gibi bir musibeti başına bela etmesin.
Çünkü sevmekle merhamet etmek iç içe geçmiş iki duygudur.
Sevgi yoksa merhamette yoktur.
Ne insana, ne hayvana, ne de doğaya..
Sevgiyle tanışmamış ruh hastaları yüzünden, dünya bu gün bu halde.

Nefret doluyuz
Kin kusuyoruz
Öfkemiz hiç eksilmiyor

Doymuyor, tatmin olmuyor, huzur ve mutluluğu bulamıyoruz.
Ne yediü belirsiz bir hasetlik, bir cinnet hali üzreyiz

Allah merhametini bizden esirgemez inşaAllah.

Güç, para, sağlık, gençlik, güzellik, itibar..
Hiç bir şeyine güvenme. İman varsa kurtuluş ümidi var

’Ölümün yaşı yok’

Bazen milyonlarca kurulmuş cümle okur, duyarsınız ve hiç bir şey anlamazsınız.
Ama bazen bir kelime, size milyonlarca sözcükten daha çok şey anlatır.

Anlarsınız!

“İnsanın dostuda, düşmanı da kendisidir” der, sayın Numanoğlu hocam.
Biz kendimize bile dost değil iken, başkalarının dostluğuna nasıl güvenebiliriz?
Mübalağayı seviyoruz.
Öyle ki, bazen boyumuzdan büyük kelam ediyoruz.

Rahmetli ninem derdi ki:
“Büyük konuşma kızanım. Sıça sıça gider, toplaya toplaya geri dönersin”

İşte tamda böyle bir hal.

Hile ile elde edilen başarı başarı değil, ego tatmini ve hırsın neticesidir.
Sizin de zirve için göze alabileceğiniz acımasızlığın göstergesidir.
Gerçek başarının gurur verici, huzurlu hazzından mahrum bir zavallı olarak yaşamaya devam edersiniz.
Bu kendinize attığınız en büyük kazık ve yalandır.
Mutluluk sizden hep uzak kalır
Aksi, çekilmez, nalet biri olarak anılırsınız.

Size de bu yakışır



dilruba / 2018