İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ

BULDUKLARIMIZ – EDİNDİKLERİMİZ

Yorum

BULDUKLARIMIZ – EDİNDİKLERİMİZ

22

Yorum

11

Beğeni

0,0

Puan

2074

Okunma

Okuduğunuz yazı 28.5.2020 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BULDUKLARIMIZ – EDİNDİKLERİMİZ

BULDUKLARIMIZ – EDİNDİKLERİMİZ

Tüm ilişkilerde ilk intiba diye bir şey vardır ve bunun genellikle bulduklarımızın yansıması olduğu bilinir ve bunlar, hiçbir çabamız olmadan bizde bulunanlardır.

- Aile soy ağacımız,
- Fiziğimiz,
- Ailemizin maddi yapısı,
- Etnik kimliğimiz,
- Ailemizin sosyal seviyesi… gibi.

Bunların yaşamımızı kolaylaştıran artıları varsa yaşayıp keyfini sürmeli ama övünme konusu yapılmamalı… eksileri varsa da bunlardan kaynaklanan bir utanma ya da eziklik yaşanmamalı.

‘Kürk ile börk ile adam olunmaz.’ Ömer Asım Aksoy’un ‘Atasözleri Sözlüğü 1’ kitabının 1540. sırasındaki öz kültürümüzün atasözüdür. Demek ki biz, aslında böyle bir anlayıştan geliyoruz.

Aslında başlatılan iletişim ister yüz yüze, ister sadece konuşarak ya da yazışarak olsun, iz bırakan öncelikle ‘karakter’dir. Dünyada da bunun böyle olduğunu savunan düşünürler vardır:

- “Karakter, güç ve uzun süren bir alışkanlıktan başka bir şey değildir.” Plutarkos da bu konuyla ilgili saptamasını yaparken bunun zamanla ‘edinilen’ bir değer olduğuna vurgu yapmış. Yaklaşık 2000 yıl önce yaşamış bir biyografi ve denem yazarı, muhtemeldir ki çoklu gözlemlerinden sonra bu sözü söylemiş ve söz güncelliğini hiç yitirmemiş kİ günümüze kadar gelmiş.

- “Onurlu insanın üzerine titrediği şey karakteridir, bayağı insanın ise makam ve mevki.” Konfüçyus, onur ve insan sözcüğünün de ancak edindiği karakterle bağdaşacağını düşünen bir Uzak Doğu filozofu.

Edindiklerimiz, bulduklarımızın artı ya da eksilerinin etkisinde kalmadan çabamızla elde ettiğimiz kazanımlarımızdır. Burada tercihler devreye girer ve zor olan da zaten budur!:

- Çalışkanlık – tembellik,
- Bonkörlük – cimrilik,
- Dürüstlük – yalancılık,
- İyi niyetlilik – kötü niyetlilik,
- Adil olmak – taraflı olmak… gibi

Kişi kendine karşı kolay kolay adil olamayacağı için, hemen herkes edindiklerinin üstün özelliklerinden dem vurur. Oysa bu, bu kadar kolay olsaydı, insanlık iletişiminde sorunlar da yaşanmazdı, ülke içi ya da ülkeler arası savaşlar da.

Aslında, bulduklarımıza bunlardan hangilerini katarsak asıl ‘BİZ’ çıkar ortaya ve bunu ne yazık ki biz pek göremeyiz, en çok karşımızdakiler görür. İnsanlık bunları bildiği halde düzelmiyorsa bunun birkaç nedeni olabilir:

1- Ya karşımızdakiler, bizi adil değerlendirecek kadar donanımlı değillerdir,
2- Ya gördüklerini söyleyecek kadar ( çıkar hesabı ne yazık ki en büyük etkendir) dürüst değillerdir.
3- Ya da biz, söylenen kusurlarımızı görüp düzeltecek, yerine doğrularını koyacak kadar yeterliliğe sahip değilizdir.

Yaklaşık 1000 yıl önce yaşamış İranlı büyük bilim ve ilim insanı Ömer HAYYAM da bu konuda birçok rubai yazmış. İşte birkaç örnek:

Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,
Binbir derde düşer, canlarından bezerler.
Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür,
Onlar gibi olmayana adam demezler.

Gerçek eren içinde kir tutmayandır,
Varlığını korkusuzca hiçe sayandır.
Bu topraklar üstünde en temiz kişi
Sağlığında toprak kesilmiş olandır.

Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok
Şu dünyanın sırına ermişim az çok
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım
Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.


Doğadaki yaşamın sürmesinin temel nedeni dengeyse ve bozulduğunda felaketler zinciri başlıyorsa, ‘BİZ’im için de bu böyledir.

İnsanlığın bugünkü durumunun, sefaleti yaşayanların yanında sefahat alemlerini sürdürebilenlerin olmasının temel nedeni, bulduklarının bir ayrıcalık olduğunu zannedip edindiklerini kimliklerine ekleyip KİŞİLİK geliştirmekten insanlığın gitgide uzaklaşmasıdır.


Bunlardan herhangi birine sahip olmanın gururu sararsa insanı, edinmek için harcadığı emeklere de yazık olur.
Hiçbirinin değeri kalmaz o zaman.


Sağlıklı ve huzurlu bir geleceğe hep birlikte ulaşmak dileğimle…. Sevgilerimle, saygılarımla…



27.05. 2020 Serap IRKÖRÜCÜ


İnsanoğlunun bu iki kazanımla ’kendi’ olduğu fikrimi paylaştığım yazımı GÜNÜN YAZISI olarak taltif eden Seçki Kuruluna, sayfamı ziyaret eden, yazımı yorumlayan ’Defter’deki arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle... Saygılarımla...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bulduklarımız – edindiklerimiz Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bulduklarımız – edindiklerimiz yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BULDUKLARIMIZ – EDİNDİKLERİMİZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
5.6.2020 11:41:01
Büyük bir toplantı salonunda kalabalık bir toplulukla dinliyormuşum gibi hissettim bi an sizi. Öyle sesi yüksek bir yazı ki ve altını çizdiğiniz konu öyle önemli ki. Burada bulunmanız ve yazılarınızı okuyor olmak benim için bir kazanım, öncelikle bunun için teşekkür ederim size.

Doğuştan gelen özellikler; zeka, yetenek, coşku, neşe, utangaçlık, girişkenlik, saldırganlık, içe dönüklük, vb. kişiliğimizi, tercihlerimiz ve tecrübelerimiz neticesinde sahip olduklarımız da karakterimizi oluşturuyor. Sağlam karakterin üç temel ayağı var bence dürüstlük, hoşgörü ve sabır.

Yazıdan çıkardığım sonuç, var olan kişiliğimizi sağlam bir karakterle taçlandırmak mümkün, bu tamamen bizim seçimimizle ilişkili.

Tebrik ediyorum Serap Öğretmenim ve tekrar teşekkür ediyorum varlığınıza.
Saygı, sevgi ve selamlarımla.

Fatma Oral
Fatma Oral, @fatmaoral
30.5.2020 19:56:23
Sevgili Serap Hanım;
Henüz daha yazınızı okumadan sayfada adınızı okuyunca bile işte okuyacağım güzel dolu, dolu bir yazı deyip mutlu oluyorum.
Kimlik insanın doğuştan getirdiği özellikler ise zaman içerisinde kazanılan güç sefahat vs ne yazık ki kimlikten öte geçerek zayıfı ezmek amaçlı kullanılmış.

Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok
Şu dünyanın sırına ermişim az çok
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım
Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.

Şiir de söylenmek istenilenin üzerine cuk diye oturmuş. İzninizle ufak bir şiir ile ben de yazınıza katkıda bulunayım Saygılarımla.

Sefahat ve sefalet

Alime bilmemek büyüklük bazen
sefahat ile yarışmaz ancak hiç bir erdem.
Zavallı zavallılığı ile kalırken
Güçlüye ses vermek işe yarar mı
Bu gün de yine sefalet son söz cehalet kadar mı

Fatma Oral

erdal güvenli
erdal güvenli, @erdalguvenli
30.5.2020 03:33:00
öğrencileriniz ne kadar şanslı olduklarını umarım biliyorlardır
her kelimeniz bir ders
her cümleniz bir okul
her yazınız bir hayat
ne mutlu sizi tanıyanlara
saygılarımla
asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
29.5.2020 21:17:42
Yeni bir gün, yeni bir insan. Yeni bir tecrübe edinmek için yeni fırsatlar. Zihinsel olarak güçlü insanlar her zaman yeni bir şeyler öğrenmeye açıktırlar.

yazınız insanı düşünmeye yönlendirirken aynı zamanda da bilgilendiriyor

tebrikler günün yazısı için...
mirim
mirim, @mirim
29.5.2020 19:51:20
Şaşırdık mı ? Hayır !
Ve hak ettiği yerde...
Tebrikler Serap hanım..
black_sky
black_sky, @black-sky
29.5.2020 19:48:47
Bugün güzel bir gün...Çok sevdiğim kalemlerden hikayeler okudum. Okumaktan çok keyif aldığım yazınızı güne gelmiş gördüm...hayatımda boşa gitmemiş bir gün diye düşündüm...
Düşünebilmek, anlam aramak, anlam yüklemek ve öğrenmek iyi ya da kötü...elimizdeki her şeye değer katan bu değil mi...
Eksik olmayın dilerim...
Sizi okumak çok büyük bir keyif..
Tebrikler yine yeniden.
Sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
29.5.2020 18:23:07

Yürek dolusu tebrikler değerli hocam
Güne yakışan yüreklere de dünden kazıdığımız kıymetli yazınızı kutluyorum.

Sevgilerimle
Ahmet Örnek
Ahmet Örnek, @ahmetornek1
29.5.2020 15:48:47
her yazı her şiirinizden payımıza düşeni Alıyoruz Serap hocam...
yazılarınıza veya şiirlerinize gelirken, acaba bu defa nasıl bir ders ders
çıkaracağım diyerekten geliyorum... bu kez bir değil bir kaç bölümü
kendimce sorguladım doğrumu yanlışımı hesap etmeye çalıştım.
finali bu mısra ile yaptım öylesine benceydi ki Teşekkürler...
''Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok''.

tebrik ve beğenimle saygılar


n.asım
n.asım, @n-asim
29.5.2020 14:49:15
Avare,
Raj Kapoor'un hem yönetmenliğini yaptığı,,
hem de başrolünde oynadığı 1951 yapımı Hint filmi,,çok bilindik,,
konusunda,,"Soylunun oğlu soylu, hırsızın oğlu hırsız olur" inancına sahip olan hakimin (Raghunath) kendini sorgulaması.Ama genetik,,ayrı bir konu,, it eniği it olur,kurt eniği kurt olur,der atalar,,katranı kaynatınca, şeker olmayacağı gibi,,
bilgi verici, üzerinde tartışılacak, beyin fırtınası yapılacak,muazzam anlatı,,
tebriklerim ve hürmetle,,,
Serkan BOL
Serkan BOL, @serkanbol
29.5.2020 13:52:27
Her zaman okunabilecek ve herkesin yarar alabileceği bir eserdi hocam. Yerinde görmek de mutlu etti. Yüreğinize sağlık.

Saygılarımla...
Kıyısız/ım
Kıyısız/ım, @kiyisiz-im
29.5.2020 11:23:50
Yine ders niteliğinde faydalı bir paylaşımdı..

Tebrik ederim, hak ettiği yerde görmek güzel Serap Hocam.
Sevgilerimle...
Bir Eflatun Ölüm
Bir Eflatun Ölüm, @bir-eflatun-olum
29.5.2020 10:28:56
Doğru tespitleriniz, muhteşem anlatımınızla bir araya geldiğinde, bir içim su yazılar dökülüyor kaleminizden! Bize de ; hem ders çıkarmak hem keyifle okumak kalıyor.

Kutluyorum Serap Hocam, hak ettiği yerde bulunan yazınızı!..

Sevgilerimle...
Özer YILMAZ1
Özer YILMAZ1, @ozer-yilmaz1
29.5.2020 05:11:21
Son zamanlarda okuduğum, insanın ruhunu en doyurucu yazılarda biri olmuş, kaleminize ve yüreğinize sağlık
ironi
ironi, @ersinbasegmez
29.5.2020 04:34:27
İnsanın en çok sahip olduğuna inanmak istediği şey; en az sahip olduğudur. Erdem gibi... Tevazu gibi...

Bilgilendirici ve güne gelen yazınızı ve sizi tebrik ederim

Saygılarımla
Mahvash
Mahvash, @mahvash
29.5.2020 02:20:45
Merhaba serap hanım

Müsadenizle yazıya istinaden birkaç şey söylemek istedim

İnsan ilişkileri
İletişim
İnsan karakterini şekillendiren unsurlar
Doğadaki yaşamsal denge

Yazıyı okuyunca karşıma çıkan konu başlıkları bunlardı.


Zamanla...
Evet, İnsan zamanla yalnızlık duygusuyla başbaşa kalıyor.



iletişim çağında iletişim engelleriyle iletişim kopukluklarıyla karşı karşıyayız.


Yirmi ikinci yüzyılın son demlerini yaşarken
insanın içini kemiren duygudur yalnızlık duygusu.
...




Evet uzakları yakın eden araçlar var tabi televizyon bilgisayar internet, sosyal medya.( kitle iletişim araçları)

Fakat
En büyük mesafe içimizde



Okul öncesi öğretmeniyim
Bu durumu çocuklar açısından değerlendirdiğimde manzara hiç de iç açıcı gelmiyor bana

Aile mefhumu kaybolmakta
Aileler parçalanmış vaziyette

Bundandır


Çocuk profili giderek daha içine kapanık
daha yalnız
daha bencil
...




Peki

İnsan ne zaman kendinden uzaklaşır?
İnsan nasıl -kendi- olur?

Doğallık
Içtenlik
Samimiyet

Bunların eksikliğini hissediyoruz çoğu zaman.

Ve aitlik duygusunun yitimi
Yabancılaşma


Bu bizi derinden etkiliyor gerçekten.



black_sky
black_sky, @black-sky
28.5.2020 19:31:48
Serap hanım; öncelikle boş boş duran beynimi çalıştıran yazılarınız için teşekkür ediyorum. Ne yalan söyleyeyim defterdeki her yazı insanı düşünmeye sevk etmiyor. Yazılarınızı okurken keşke sizden ders alma keyfini yaşamış olsaydım diyorum ama sonra en azindan burada sizin yazılarınızı okumak da güzel diyerek kendimi avutuyorum.

Karakter...değişmez kalıcı tarafımız denir. Peki dalgalanmalar.. Karakter genel geçer davranış özellikleri değildir tabii ki ama zaman zaman insan uzun süreli davranış modellerini değiştirebilir mi? Yalan söylemekten kaçınan birinin yalan söylemeye başlaması gibi. Yoksa bu süreç başka şekilde mi incelenmesi gerekir.

Insanların birbirini anlama konusunda oluşturduğu kriter nedir...kendimize tanıdığımız kolaylıkları başkasına sağlar miyiz...Yoksa ileride kendi hatalarımıza katılımcı bulmak umuduyla daha mi affedici mi oluruz.
Şimdiki ilişkilere bakınca sani içten içe hep gizli bir hesap tutuluyor gibi. Hatalarda bile yalnız kalmama ihtiyacımız kendimiz gibi olanları affetmeye, henüz yapmadığımız hataları yapanları ise kolaylıkla dışlamak üzerine kurulmuş gibi sanki.

Yaptıgı haraketin yanlış olmadığını düşünen kişi gerçekten yanlış yapmış mıdır. Dediginiz gibi aileden gelen ve çevresinde öğrendiği bilgiler yaptığının doğru olduğunu söylediyse ama geldiğimiz noktada nefrete hatta zarara yol acıyorsa kişiyi yaptığı hareketten ne kadar sorumlu tutabiliriz. Ya da bu hasarı nasıl düzeltebiliriz. Uç bir örnek gibi oldu ama ırkçı, ayrımcı bir zihniyetle yetişmiş bir çocuk büyünce aldığı hal ve tavır mesela...

Konuyu fazla dağıttım sanırım affola. Yazdığınız konunun değdiği noktalar bana göre çok derin çünkü. Belki bunları kendimize sorarak başlamalı karşımızdakine sormadan önce.
Sadece bir düş olmasını istemediğimden sanırım boyle dagittim konuyu..gerçekten beynini kullanan bireylerin çoğaldığı, kutuplaşmaların bittiği, ınsnalarin birbirini anlamaya çalıştığı yarınlar istiyorum ben de nir çoğumuz gibi.Sağlam karakterler için sağlam toplumsal yapılar gerekir ve sağlam toplumsal yapılar da ancak sağlam bireyler tarafından kurulur...
Çok güzel bir yazıydı yine affola gereksiz olduysa yorumlarım. Sadece kafamı kurcalayan acabalar döküldü istemeden.

Eksik olmayın dilerim.
Sağlıcakla kalın.
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
28.5.2020 15:45:45
10 puan verdi
Önceden okurduk distopyaları, şimdi içinden geçiyoruz ''Biz''.

Sevgilerimle....
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
28.5.2020 12:49:16
İnsan karakterinin belli yaş aralıklarında gelişip kök saldığı biliniyor. Buluğ Çağına gelene kadar hamurunuz iyi yoğruldu ise ileri ki yaşlarda topluma uyum sağlama ve insan ilişkilerinde de fazla sorun yaşamıyorsunuz. Para her zaman için kazanılır ya da kaybedilir bunda hem fikiriz, ancak karakter denen olgu bir kere zedelendi mi, namus kavramını, dürüstlük kavramını, bu güzel hasletleri bir yitirdiniz mi, bir daha ele almanız çok zordur. Bilgi her zaman insanı için olmazsa olmazlardandır... Balzac ''Bilginin efendisi olmak olmak istiyorsan çalışmanın kölesi olmalısın.'' demiştir... Yine de öğreneceğimiz, bilgi dağarcığımıza ekleyeceğimiz şeyler dünya hayatında sınırlıdır. Ahiret alemi içinde sınırlıdır haliyle, gayb yani bilinmeyendir bizim için ahiret. İmamı Azam, ''Bilmediklerimi ayaklar altına alsam başım göğe ererdi.'' demiştir. O zaman bilgi için yine de okumayı araştırmayı bırakmamak yapılacak en akıllıca iştir, diye düşünüyorum. Büyük İran Şairi Ömer Hayyam'ın şiirlerinden verilen örneklerde gayet yerinde ve güzel... Kutluyorum içtenlikle Serap Hocam saygıyla...
Necati  Kavlak
Necati Kavlak, @necatikavlak
28.5.2020 11:03:45
10 puan verdi
Günaydın Serap Öğretmenim!

Bulduklarımız ve edindiklerimizi okurken, dalıp gittim!
Nereye mi?
Nereye olacak Afyon Lisesindeki iki kişilik okul sırama.
Karşımda döpiyesiyle, topuklu ayakkabısıyla ders veren
Atatürk'ün yeni nesil sizin eseriniz olacak dediği muallim.
Ve ben can kulağıyla dinliyorum, her kelime ve cümleyi
kaçırmamaya çalışıyorum.
Sonra köklerime yolculuk ediyorum, ekonomik ve içtimai
vaziyeti inceliyorum.
Ve diyorum ki keşke yeni nesil gençler kaçırmasa bu makaleyi
okusa.
Şimdi sizin gibi muallim bulmak çok zor MEB'lığında.

Çok severek okudum.
Yazmaktan vazgeçmeyin Hocam.
Saygılarımla.



Necati Kavlak tarafından 5/28/2020 11:12:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
mirim
mirim, @mirim
28.5.2020 03:14:34
Serap öğretmenim affınıza sığınarak şunu söylemek istiyorum. Belki de yanılıyorum ama sanki son günlerde daha bir gerginsiniz. Yazınızı okurken biraz da bunu düşündüm. Bu yazıyı yazmanızı tetikleyen şeyle ilgisi var mı bilmiyorum ama aklınızdaki yüzlerce konudan bunu seçmeniz ve yazmanız tesadüf değil diye düşünüyorum. Eğer yanılmıyor isem, gerekçesinin defterden ibaret olmasını dilerim.

Konu için seçtiğiniz resim yerine de beyzbol sopası resmi koysaydınız yadırganmazdı.

Sizin yazdığınız yazıda gerçeklik ve teknik açıdan hata bulmak mümkün değil. Hiç kimsenin aksini söyleyebileceği bir yazı paylaşmayacak kadar kaliteli bir donanıma ve kişiliğe sahipsiniz.

Özetlersek; kimse malıyla mülküyle, fiziğiyle övünüp başkalarında olmayan maddesel varlıklarını başkalarını ezmek için kullanmamalı. Çünkü baki olan karakterdir.

Kime sorsanız sizinle aynı fikirdedir. Bunun nedeni de kendisine kondurmamak, kendi gözündeki merteği görmeyip elin gözündeki saman çöpüne odaklanmasıdır.

Bence insanların karakterini kalıtımsallık da etkiler ama asıl önemli olan ailesinin, çevresinin ve aldığı eğitimlerin mevcut karakterine eklediği değerler olduğunu düşünüyorum. Övünmek ya da mütevazi olmak da işte bu bütünün yan ürünüdür; bence...

Güzel anlamlı ve de manidar bir yazıydı.

Siz boşuna yazmazsınız.

Saygılar.



mirim tarafından 5/28/2020 11:36:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yinsani
Yinsani, @yinsani2
28.5.2020 00:50:26
Yazı bir o kadar güzel, resim bir o kadar harika...
Teşekkürler hocam. Eksik olmayınız lütfen.
Sağlık, huzur, saygı ve sevgilerimle..
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
28.5.2020 00:37:36
Bir salon.
Kadınlı, erkekli bir sürü dinleyici.
Serap Hocamın önünde küçük bir masa konuşuyor.
Çıt çıkmıyor salonda.
O bu yazdıklarını anlatıyor.
Herkes yanındakine başını sallıyor.
" Ne kadar doğru söylüyor" anlamında.
Dinleyenlerin çıkmasını bekliyor, Hocamın elini sıkıyor,
Teşekkür ediyorum.
"Yararlı olabildiysem ne mutlu bana" diyor.
Hep o mütevazı tavrıyla.

SAĞ OL HOCAM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL