Sahtelikten arındırılmış bir avuntumu gerek
yoksa insana?..
Tutkulu olanlar bilir, bu bir istenç duygusu değildir
zira çekilen acılar ince bir düşünüşe varmak için
verilen çabadır..

Derme çatma zamanlar bunlar..
Yaşamak her zaman varolmak anlamına gelmiyor..
Bakmayın şimdi dışarda dalgın zamana, böyle ince ince esiyorken rüzgar
düş olmak geçiyor insanın içinden..
Uyuyan bir güzelliği var baharın..
Yanılmış bir çağdayız belki..


Hem, İnsan, çaresizliğe karşı kişiliğinde bir çeşit yüceliği besler..
Öteden beri insanın en sarsılmaz inanışıdır bu..
Çıldırasıya tutunduğumuz hayat bize zevkten ölümler sunuyor bazen,
ama en çokta eğlencesini buruk bir tat bırakarak yapıyor..
Çünkü bir tek insan denen varlık kanserli bir hücredir kendi gezegenine..
Buda ironisidir hayatın..


Çok değil bir kaç yıl evel, geniş gövdeli bir incir ağacı vardı..
Yaprakları her mevsim süt kokardı..
Biz o zaman geceleri Füruğ okurduk Sartre benliğimizi yavaş yavaş keşfediyordu..
Fakat varoluşumuzda hep bir ihtilal gezinirdi..
Bir tek o incir ağacına sığınırdık..

Çok değil bir kaç yıl evel hüzünlü bir baharda acem gülleri, yanık kokulu
karanfiller, mimozalar ve bize eşlik eden lavanta mavisi..
Az ötede uzayıp giden unutmabeni çiçeği.
Aşk hep bir pergel mesafesiydi..
Ve yaşanabilir sevimli bir ütopya kopan bağlantısıyd hayatın..

Birazdan gri bir yağmur başlayacak, toprak toprak dağılacağız..
Ne ağır bie kelime..Silinip giden insan silueti..
Oysa ’ateşi susmanın bir yolu olmalı’..


Renklerin duygusu lazım bize..
Doğmamış bir çocuğu öpmek duygusu gibi/ anlıyor musun?..

Yeniden göğe bakabilmek için..Herşeyi o ilk anında görmek için..
O, saydam ve yalnızca bu dünyaya ait olanı görebilmek için..
Gurur, ıstırap, aşk, özgürlük, yalnızlık, ihtiras, tutku
isyan ve devrim ve heyecanı görebilmek için

Masum bir çocuğun dalgın bakışında ateşten çukurdur yerküre..
Kaç isyan hakedilmiştir şimdi?..
Koşar adım, koşar adım haykır..
İnsan da sevda da yürekte bir iç savaştır!..

(Adım adım kulaç kulaç bir zamandayız;
Evren, başı sonu olmayan bir değişim ve akan giden
bir süreçse şayet, Öylece düşeceğiz yeryüzünün
çimenlerine..Öylece..Boylu boyunca..
Sonsuz sevinçle)..

Zamana teslim olmamak bir ısrar işidir..

Cumartesigüncesi..20..D G-