Cumhuriyet değerlerimizin en önemli kazanımlarından bir tanesi Yaşama Hakkı’dır

Refah içerisinde özgürce yaşayabilmek.

Tek bir kişinin ağzından çıkacak kelimelere bağlı olmadan yaşayabilmek

Dün izlediğim bir videoda vatandaş

Ekonomik istikrar kalkanı paketi diye sermaye’ye aktarılan paranın üzerine dedikleri çok sade:


"Yüz milyar dağıtılacaksa ve bu bir virüs önlemi için ise

halkın sağlığını temel almalı bağışıklığını koruması için ücretsiz dezenfektanlar

tüketici vergilerini sıfırlamalı hiç birini yapamıyorsa 1 tane Avrupa ülkesini örnek almalı

mesela onlara akıl vermiş gibi olmayayım ama Fransanın yaptığı gibi

virüs salgını geçene kadar elektrik doğal gaz faturası borcu almazdım

sermeyenin vergi borcunu sileceksin borçlarını 6 ay erteleyeceksin

fabrikada çalışan işçilerin önlemi varmı yokmu diye dahi düşünmeyeceksin

sonra virüse karşı AYNI GEMİDEYİZ diyeceksin

ben kağıt topluyorum 1 gün kağıt toplayamazsam açım

her çöp konteynerine nasıl bir umutla bakıyorum bilemezsiniz

acaba bu konteynerde 2 kilo daha fazla karton çıkarmı

evde yarın için ekmeğim olurda dinlenebilirmiyim diye düşünüyorum

devlet bugün beni görmüyor sesimi işitmiyorsa yardım eli uzatmıyorsa ne için var artık yaşayamıyorum"


ikincisi ise Düşünce, Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü

yazarın gazetecinin kalemine mürekkep doldurması gerekirken onları mahkemeye çıkarıp kalemini kırdılar

104 gazeteci yazar ceza evinde feto pyd soruşturması ile kendi gibi düşünmeyeni koltukta kalabilmek için

terörist yaftası vurarak düşmanlaştırıp cadılaştırdılar

savaşa hayır kadın cinayetine hayır çocuk tecavüzcüleri yargılanmalı müebbetle cezalandırılmalı diyen insanları

valilikler tarafından yasak getirip dünya emekçi kadınlar gününde kadınları jopladılar

üstelik utanmadan diyanet kadınlar bize emanettir dedi

meydanı yasakladılar yetmedi protesto edenleri mitinglerinde yuhalattılar

hatta oda yetmedi Ankara da Yüksel caddesindeki insan hakları anıtınıda tutukladılar

17 yılda ülkemde kazanılmış haklar bir kara delik içerisinde kayboldu