Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
daldalan  (Bayram Kaya 1)
daldalan (Bayram Kaya 1)

Mantığını Oluşma 8

Yorum

Mantığını Oluşma 8

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

475

Okunma

Mantığını Oluşma 8

Hem çevreye uymakla yükümlüsünüz hem çevreye karşıtsınız. Hem çevredensiniz hem ben bilincine sahipsiniz. Bu karşıtlık içinde ortaya konan bağlam öz bilinci olmakla, ben bilincidir.

Öz bilinci içte ben bilinciydi. Dışta kolektifin bilinciydi. Kişisi katılımla, kolektif katılımla, doğanın bilgi ve bilinciydi. Öz duyarlı yaşama isteği, yaşama sevinci ve yaşama katılım ile iç çevre, ben bilinciydi. Dış ile arasına fark koyan.

Bu farkı kendi ile çevre arasında bir ölçüşme bir kıyasla tercihtir (seçme ayıklama seleksiyon). Eksikliği tamamlama oluşla duyup, artırma eksilme yolu ile iç ve dış süreci bağıntı kılmakla giriştiren akıştır.

Zıtlık duygu oluşla, düşünce oluşla fiziki oluşla eylemin kendisiydi. İki ölçüşmede büyük olamayan zıt yönde küçük yanıyla beliriyordu. Bu alan etkisiydi. Fiziksel, duygusal, düşün sel İzleğiniz de tepkiydi.

Eksiği tamamlama dıştaki ilgiler ağını veren uyarımdı. Yani eksiklik bir uyarma uyartılma ölçüşmesidir. Soğuğun sıcakla, as soğuğun, daha soğukla uyarılması gibi eksitasyonlar beyin toplacı ile ayrıntılanmış etkilerdir.

Büyük küçük, az çok, ağır hafif, uzun kısa, taban tavan, aşağı yukarı gibi etki ayrıntılı ölçüşen girişme belirmeler parçalı olan algının kendisiydi. Bu tarz içe dolan, içe doğan anlatamadığımız, anlatmak için kıvrandığımız duyum, durum etkiler ve durumsallar belirmeydi. Belirtiydi. Çöktürülemediğinden bir belirlilik, bir bilgi olan anlam, anlama değildi.

Dıştaki belirme İçinize küple (yansıma bağıntı aktarımı) olmakla anlatamadığınız duygularla yaşanan nice belirmeler vardır. Beliren, uyaran etki süreçler bu tür ayrıntı anlam kılmalarımızla süreçler sürekli az çok, sıcak soğuk gibi parçalı zıt durumlarladır. Zıtlık araya zaman, mekân, eylem vs. koyan alandır.

Dıştaki ortak özellikli ortaklaşmalar bize sosyo toplumsa bilinç alanını verir. Sosyal oluş güçsüz oluş eksiğimizi dışta birliğin veya birleşmenin sentesin güç olarak tamamlayan bir eylemseli uyarım ve uyartımlardır.

Zıtlık birleşmenin ve ayrılmanın veya çözülmenin ya da sentez ve analizin yapmanın eksiğini tamamlar ve tamam olanı eksilten, kırpan varoluşlar alanıdır. Tamamlama eksikle eksiltmeyleydi. İnsanın gücü de güçsüzlüğüyleydi. Güçsüz yandan eksiği tamamlayıp güçleniyorduk. Bunun en belirgin örneği eksiği akıllanmayla tamamlamaydı. Uçamadığımız eksikliği, uçakla tamamlıyorduk. Ama bu kolektif akıldı.


Kolektif akıl üreten akıl ve bilgidir. Bunun içinde her bir kişilere özgü üst üste olan kolektif birimli iş zamanı olmakla, eksiği tamamlama vardır. Buna kolektif birim zaman diyorduk. Bir kişinin bir birimlik bir saniye içinde, olamayacağı denli iş ve oluş içinde onlarca on binlerce çok türlü olmasıydı.

Doğal çevre ve kolektif çevre sizi kuşatan uyarımla kâh uyum bilincidir. Kâh uyumsuzluk bilincidir. Bu eylem bu akış eksikliğin tamamlanması; güçsüzlüğün güçlenmesi doğrultusunda olmakla kâh uyum bu tamamlamayı verir. Kâh uyumsuzluk bu tamamlamayı, uyarılmayı verir.

Hiçbir şeyi bir anlamla bir bilgiyle sabitleyemeyiz. Belirme çok yönlüdür. Bir bilgi bizim anlam edip sabitleyebildiğimiz çöktürme kadardır. Geri kalan çok yönlülük onca seleksiyona ve yalıtıma karşın yine de içimize doğandır. İçimize doğanlarsa, içte olanla; dışta ölçüşen bağıntılarsan akis uyarımlardır.

Uyarımlar dokunma, koku gibi duyular aracılığıyla olduğu gibi yüksek gerilim yüklü bir tel ile aramızda mesafe yalıtkanı olmasına karşın elektriğe kapılmamız gibi uyarım etki ile etkilenme olaraktan da vardır.

Tamamlanışımız eksikliğimizden; gücümüz güçsüzlüğümüzdendi. Üşüme güçsüzlüğü hayvan postunu giymekle güçlenmek ve eksiği tamamlamaktı. Sosyal oluş gibi kolektif oluş da eksiği tamamlamaydı. Güçsüzlüğümüzü güç yapmaydı.

Sosyal oluş doğa karşısındaki sağlayışlar güçsüzlüğünü birleşen, dayanışan ortaklaşmayla güç yapmaktı. Akış gidişli dönüşlüydü. Bu da sınırlılıktı. Akış çevreden kişiye, kişiden çevreyedir. Yakından uzağa, uzaktan yakına doğrudur.

Kimi durumda bu akışa uyumlu olursanız yaşarsınız. Yine doğaya uyma olan aynı nedenden ötürü değişen çevreye uyumlu kalmağa devam ederseniz ölürsünüz. Mikro organizmalar değişen uyarımı veren çevreye değişen uyum tepkileriyle en hızlı gelişme (mutasyon) göstererek yaşıyorlardı.

Bu nedenle uyum ve uyumsuzluğun ürünü yeni bir girişime yasası olmakla evrim vardı. Evrim uyumsuzluktaki uyumdu. Eş deyişle düzensizlikle beliren düzendi.

Oksijensiz bir ortamda, soluyacağım diye var olamazsınız. Çevrede olmayan bir uyarıma karşı sizde kendilikten tepkiler oluşmaz. Burada devreye olam girer. Uyumun uyumsuzluğa dönüştüğü yerde yeni duruma göre seçme ayıklama yapma uyumunu veren, olama göre bağıntılı belirişti.



Siz böylesi verili bir çevreye uyumlu oluşla hayatta kalır bu yalıtımlı oluşunuzu sürdürürsünüz. Ve evrensel çevre; patlama öncesi bilinmeyen durumun manyetik iz kuplajlı görüntü yanılsamasıyla asıl olanı, esas olanı aramakla akışlıdır.

Ne aradığınızı bilirseniz bulursunuz. Aradığınızı bulmak içinde çevrenin belirsiz olması gerekir. Belirsiz durum üst üste aynı anda olabilen süper zamanlardır. 10 -43 türlü sayısal değerle var oluş olmakla bize hiçbir şeyle belirlenmemişle olmanın anlamasını verir.

Biz yeni durum karşısında olam içinde birini bu değişen durumun zıttı olan duruma çöktürme belirliliği oluşla, seçip, ayıklar ve kuşanırız. Olam kişiden çok türler içinde belirmedir. Körlüğün, aptallığın, öke oluşun altıparmakla oluşun vs. herkeste değil tür içinde kimi kişilerde sıra dışı dediğimiz olam ile o uyumsuz durumun olması bir olam ilkedir.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mantığını oluşma 8 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mantığını oluşma 8 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mantığını Oluşma 8 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL