- 598 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
abaküs
Çoğumuzun daha tek başımıza bakkala dahi gidemediğimiz yaşımızdan beri elde etmek için savaşmaya başladığımız,
İtiraf etmek gerekirse hiçbirimizin ne anlama dahi geldiğini bilmediğimiz o yaşımızda
Sağdan soldan duyduğumuz şu;
‘’DERSLERİNE ÇALIŞ TA ADAM OL’’
Söylemini yerine getirmek için,
Kelimenin tam anlamı ile gerçek bir bedel ödemiş bir neslin adamlarıyız biz.
Elde etmek istediğimiz şeyin ne olduğunu dahi bilmeden
Çelik çomak oyununda ustalaşmamız gerekirken
Derslerimize çalışıp adam olmaktan önce
Derslerine çalışmadan adam harcamayı keşfetmişlerle mücadele eden bir nesiliz biz.
Mevkinin,
Vahşeti masum addettiği
Başarı için ruhunu şeytana satanların başarılı olduğunu gören bir nesiliz biz.
Velhasıl gel zaman git zaman iyi kötü bir meslek sahibi olmuş
Ve kiminin yüreğine, kimininse beynine
Günün her saati bir balyoz gibi inen sorumluluklarını hatırlatan
Ve bu sorumlulukları yerine getirmek için
Mesleğinde üstlerine başarılı görünmek için gereken ne varsa tüm kurnazlıkları ve entrikaları,
Çalışmayı öğrenmeden öğrenmeye başlamış bir nesiliz biz.
Hayatınızın ve kişiliğinizin şekillenmeye başladığı andır tam da bu an.
Bundan 20 sene evvelki gibi herşeyin kendi doğal sürecinde şekillendiği gibi natürel değildir artık hayat.
Hayat sizin neye ihtiyacınız olduğunu ve bunu nasıl olursa olsun elde etme becerinizle ilgilenir tam da bu noktada.
Sebebi veya süreci önemli değildir.
Elde etmek istediğini etti isen; kimse seni sorgulamaz, yargılamaz.
Başarılısındır artık…
Yokettiğin hayatlar,
Çiğneyip tükürdüğün umut dolu hayatının baharındaki körpe bedenler,
Sadece ve sadece ulaştığın zaferin yapı taşlarıdır artık.
Gözlerin, görebildiğinden başka manzaralara açtır.
Ama gülen sadece dudaklarındır,
Gözlerin cansız.
Nefsin;
Doymak bilmeyen, 24 saat sürekli öğüten ağzından iğrenç kokulu salyalar akan ilkel bir yaratık gibidir artık.
Ve dostum hayat tarzındır artık mesleğin.
Sen her ne kadar asılsan da çizginin ötesine gitmene izin vermeyecek ayağına bağlanmış prangalar
Seni o taaa 7 yaşından beri çerçevesi atına almış esaretin zavallı tutsaklığı içine hapsedecektir.
Doktorlar sağlık söylemleri ile
Öğretmenler eğitim
Askerler disiplin
Ve mühendisler…
Mühendisler…
Onlar en tuhaflarıdır işte.
Kendim de mühendis olduğumdan mıdır bilmem ama
Mühendisler hep sıradışı gelmiştir bana.
Temelde düz mantık olarak kabul ettiğimiz mühendislik
Aslında tam da bir çelişki barındırır içinde.
Artı ve eksi beraberdir.
Arz talep,
Gelir gider,
Kar ve zarardır.
Yani birinin varlığı diğerine bağlıdır.
Olumsuzu olmaz ise olumlusu da olmayan tuhaf bir meslektir mühendislik.
Materyalisttir bir mühendis.
Bir mühendisten bir yazar çıkmasını beklemezsiniz
Bir şair ise asla…
Ama hayat sürprizlerle doludur dostum.
Hiç sanmadığın bir düşünce,
Hiç beklemediğin bir anda okkalı bir tokat olarak zınnn diye çınlar kulağında.
Sana biçilmiş rol ile kontrol edilemez hırsının kölesi olarak daha çok kazanmaya çalışırken sen,
Hiç de zor değildir en sevdiklerinden ayrı düşmek o an.
İşte tam da bu andan sonra çevreni saranlar,
Ölsen kimse bir yudum su vermeyecek olanlardır.
İleriyi görmektir mühendislik.
Bir mühendisten önce bir baba bir anne olacağını anlayabilmektir.
Başarının;
Yalanlarla, entrikalar çevirerek umut dolu hayatları ezerek onların omuzları üzerinde yükselmek değil,
Dalkavukluk yapmadan,
Mertçe,
Arkanda silah saklamadan,
Kimseye sırtını dayamadan,
Tek başına meydanda mücadele ederek kazandığının gerçek bir başarı olduğunu göstermektir çocuklarına.
Yani dostum;
Kar zarar değildir hayat.
Hayat;
Ortada hiçbir sebep yokken,
Durup dururken sarılabilmektir sevdiklerine.
Kar zarar hesabı yapmadan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.