AKP Hükümetinin, siyasi, ekonomik, iç ve dış politikalarından dolayı Cumhurbaşkanını yani RTE’yi eleştiriyor olmamız, icraatlarını beğenmiyor olmamız ve hatta onlara oy vermiyor olmamız, ASLA VE KATİYETLE bizi ‘’VATAN HAİNİ’’ yapmaz…

Yanlışı eleştirmek, ona alkış tutmamak en doğal vatandaşlık görevimizdir. Suriye’nin işgali öncesi de düşüncelerimiz net olarak söylemiştik. ABD ve İsrail ile kolkola girip komşumuzu vurmanın yanlış olduğunu, asıl hedefin Türkiye olduğunu, kürdistanı kurma ve İsrail’i büyütme projesine ortak olunmaması gerektiğini, dönemin BOP Eşbaşkanı olduğunu bangır bangır bağıran RTE’ye-Yandaşlarına-Destekçilerine anlatmaya çalıştık… (Biz kimsek artık?)

Üzülerek belirtmek isterim ki zaman beni ve ben gibi düşünenleri haklı çıkardı. Haklı çıkmak insanı her daim mutlu eder mi? Etmez elbette. Suriyeden gelen şehit haberleri mutsuzluğumuzu ve üzüntümüzü bine katladı.

Bununla birlikte son 3 gün içerisinde 46 vatan evladımızın şehit düşmesine, AKP Hükümetini ve Cumhurbaşkanı RTE’yi desteklemiyor olmamıza rağmen; Suriye’den istediklerimizi almadan, Türk Ordusunun oradan çekilmesini isteyemeyiz. Zaten İS-TE-Mİ-YO-RUZ da… Hele ki ABD okyanuslar ötesinden, Rusya aradaki onca ülkenin sınırları ardından konuya dahil olmuşken…

Kimse eleştirilerimizi farklı algılamasın. Milletimizin ve vatanımızın çıkarları, bizim siyasi hoşnutsuzluğumuzdan evladır…

Şimdi vakit, tek ses tek yürek olma vaktidir.

’’Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!’’


Antakya, 01 Mart 2020
Ali Asafoğulları.