- 495 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
indir ellerini
GÜNÜN SEÇİMİNE GİRMESİN
Yorgun adımlarla geçtiği koridorun sonundaki kapıya geldiğinde anahtarını ofiste bıraktığını hatırladı.
Aynı koridoru yürüyerek geri gidip, henüz üzeri yeni kapatılmış terasa geri geldiğinde paketteki son sigarasını yaktı.
Çektiği derin nefesle korlaşan tütünü gözleri ile takip ederken,
nefesini sigarasının ucuna üflediğinde ortaya çıkan kızıllığı hayranlıkla seyretti.
Ne kadar da dingin,
Ne kadar da sessiz hersey.
Derken tam;
Karşı apartmandan gelen bir bağırışla irkildi.
Terasın parmaklıklarına yaklaşıp, çantasından çıkardığı ve kendine çok yakıştığını düşündüğü uzak gözlüklerini alelacele takarak sesin geldiği yöne baktı.
Bir süre sonra –ki ne kadar olduğunu anlamadan - nefes almadığını farkedip adeta deniz dibinden su yüzüne çıkmışçasına, hayata yeniden dönercesine gözleri alabildiğine irileşerek, can verir gibi derin depderin bir nefes aldı.
“ellerini indir” diye bağırıyordu karşı apartmandaki adam.
“indir ellerini”
5 yaşındaki çocuk yüzünü kapatmaya yetmeyen küçük elleri ile, gelecek tokatlardan yanaklarını korumaya çalıştıkça,
bağırıyordu karşısındaki adam
“indir ellerini”
çocuk indirmedi ellerini…inidiremedi.
Adam tuttu çocuğun bileklerinden ve indirdi aşağıya ellerini.
Çocuk tekrar yanaklarını korumak için kaldırdı ellerini.
Bir tokat geldi o anda.
Sarsıldı çocuk
Acıdı ve pembeleşti çocuğun elleri.
Titreye titreye indirdi çocuk ellerini
Ve işedi aynı anda altına
hem çocuk, hem terastan nefes almadan seyreden adam.
YORUMLAR
Evet çok haklısın Ahmet'im.
Kendisine defalarca dedim.
Vaz geç diye. İnat etti.
Bir ricamı yerine getirmedi.
Kırılacağımı düşünmedi.
Oysa düşünceli biridir de...
O yüzden bir dünya
sığdırmış bu güzel yazıya
yorum yazmıyorum işte...
mirim
Bu neyin protestosudur anlamadım.
Ve bu ısrar niye ?
Erdal kardeşimiz hakkının yendiğini mi düşünüyor bilmiyorum. Öyle bile olsa vakur bir yaklaşım kendisine daha çok yakışır diye düşünüyorum.
Yapacak bir şey yok...
erdal güvenli
başlangıçta bir kaç yazım seçilince benimde hoşuma gitti aslında
ilk zamanlar ki tepkim çok güzel olduğunu düşündüm bir yazıyı paylaştığım gün kanımca seçilmemesi gereken bir yazının seçilmesiydi
fakat sonrasında herkesin bakış açısı farklıdır
bana doğru gelen başkasına gelmeyebilir
dedim
fakat o başlığı yine atmaya devam ettim.
burda herkes duygularını anılarını en gizlilerini paylaşıyor
belki de ailesi ile paylaşamadıklarını bile burada paylaşıyor insanlar
işte bu sebepten bu özel duyguları yarışa sokmak doğru gelmedi sonrasında
çocukluğumuzdan beri yarış içindeyiz
hep birilerini geçme arkada bırakma dürtüsü ile hayatlarımız kontrolümüz dışında şekillendi.
ve böyle olunca yaşadığımız olay, duygu her ne ise anlamını kaybetti.
yazı duygu olur, anı olur, vicdan olur, insanın en derinindekiler değil midir?
amaç; madalya almak olunca o muhteşem duygular arka plana itildi.
her eser sahibinin şampiyonudur aslında
düşüncem bu
başlangıçta öyleydi ama artık protesto falan değil sayın abim
selam ve saygılarımla
mirim
Bence artık yazma şunu. Ya birisi kalkıp da sana, kardeşim bunu yazmana gerek yok zaten güne gelecek yazı değil dese ne yapacaksın ?
Sen yazını paylaş biz de keyifle okuyalım. Çıkar aklından günü münü...
erdal güvenli
Zaten gune gelecek bir yazi degil diyecek olaninda zeka seviyesi bellidir. Ona cvp yazmaya da gerek yok zaten.
Bir de bunun uzerinde bu kadar konusulmasi canimi sıkmaya basladi artik. Kapatim bu konuyu.
Bunu hatırlıyorum bir yerden.
Sanırım Güneydoğu'da bir yerde olmuştu.
Şimdi bile tüylerim diken diken oldu.
Anlattığın farklı bir hikayeyse, onu andırıyordu.
İçim cız etti.
Acı bir hikayeyi gözümüzde canlandırmayı başardığınız için tebrikler.
Paylaşımın tek olumsuz yanı en tepedeki yazı.
erdal güvenli
batman da yazmıştım bunu geçen yaz
gerçek değil kurgu