Onu, ilk kez Namık Kemal Lisesi’nde edebiyat öğretmeni iken tanımıştım. O zamanlar okulun tiyatrosunu hazırlıyordum.
Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları da o günlerde liselerde yapılan tiyatrolar için yardım ve desteklerde bulunuyordu. Bir öğleden sonra Devlet Tiyatroları’ndan iki görevli arkadaş geldi okula. Tiyatrocu gençleri de alıp sohbet etmiştik onlarla. Gelenler, eksik yanlarımızı, sıkıntılarımızı, ne gibi sorunlar yaşadığımızı sormuşlardı. Biz de tüm samimiyetimizle anlatmıştık.
En başta o zamanlar oyun bulmada çok sıkıntı çekiliyordu. Bu konuda bize yardımcı oldular. Birçok oyun önerisinde bulundular ve bize oyun tekstleri verdiler.
Gelenlerden biri de Sayın Derman Atik idi. Diğer arkadaş da sonradan birlikte çalışacağımız Sayın Zerrin Akdenizliler’den başkası değildi. Hep birlikte tiyatromuzu her yönüyle masaya yatırmış, sorunları tek tek aktarmıştık. Onlar da bizi en iyi şekilde dinlemişler ve ellerinden geldiği kadar bize yardım etmişlerdi.
Sonra Derman Atik Bey ile birkaç kez görüştük. Bilgilerini, deneyimlerini her zaman bize aktarıyordu. Kendisi o zamanlar Devlet Tiyatroları’nda sözleşmeli çalışan bir eleman idi. Oyunlar yönetiyordu. Birkaç oyununu da izleme fırsatı buldum. Çok da hoşuma gitmişti. Bu işi bilen biriydi.
Derman Atik tam bir tiyatro adamı idi. Kendini adeta bu işe adamıştı. Tiyatrodan başka bir şey düşünmüyor, başka bir şey konuşmuyordu. Ağzından çıkan her söz tiyatro ile ilgili idi. Bilgili, donanımlı, beyefendi bir kişi idi. İnsancıl yönü kat be kat fazla biriydi. Oldukça yardımseverdi. Böyle biriyle tanışmaktan doğrusu oldukça memnun olmuştum.
Sonra kader, bizi, Devlet Tiyatroları’nda karşılaştırdı. Ben, oraya müdür olarak atandığımda o çoktan ayrılmıştı Tiyatrodan. Bir yönetmene ihtiyacımız vardı. Sayın Atik ile konuştum. “Seni buraya tekrar alalım” dedim. Ama bazı nedenlerden dolayı gelemedi. Gelmek istemedi. Haklıydı zira…
Çok üzüldüm. Keşke gelebilseydi, keşke beraber çalışabilseydik dedim. Çünkü böyle çalışkan, üretken biri, Devlet Tiyatroları’na çok şey verebilirdi. Çok şey kazandırabilirdi. Ama olmadı. Nasip değilmiş.
Kendisi Girne’de GİBETSU adlı bir tiyatroda yönetmenlik yapıyordu. Dedim ya çok çalışkan, çok üretken biri. Boş durmuyor, duramıyor… Mutlaka tiyatro ile ilgili bir şeyler yapıyor. Sürekli üretiyor…
Daha sonra da Çatalköy Belediyesi ile anlaşarak Çatalköy Belediyesi Su Tiyatrosu’nu kurdu. Orada da güzel ve faydalı işler yaptı. Hemen Beşparmak Dağları’nın eteklerinde küçük bir köyde büyük bir tiyatro kurdu. Hem de kurduğu bu tiyatro, öyle bir ses getirdi ki bırakın KKTC’yi, uluslararası bir boyuta ulaştı.
Derman Atik, belki de en büyük hayallerinden biri olan bir düşüncesini gerçekleştirdi böylece. Çatalköy Belediyesi, Uluslararası Beşparmaklar Çatalköy Tiyatro Festivali’ni hayata geçirdi. Artık her yıl bu isimle uluslararası tiyatro festivalleri düzenlemeye başladı. Ülkemiz insanı, O’nun sayesinde dünyanın en ünlü tiyatro kurumlarını, tiyatro sanatçılarını izleyebiliyordu artık. Yani bunu rüyamızda görsek inanmazdık diye düşünüyorum.
Derman Atik, o kadar çalışkan biri ki yerinde durmuyor. Birçok uluslararası konferanslara, etkinliklere ve atölyelere katılıyor. Türkiye’de, İtalya’da ve birçok Türk Devletlerinde çeşitli etkinliklerde bulundu. Ülkemizi her yönüyle temsil etti ve etmeye de devam ediyor...
Ve dün basında bir haber okudum. Sayın Derman Atik Bey’e Uluslararası bir ödül verilmiş. Doğrusu bu habere çok sevindim. Çünkü yaptıklarıyla bunu gerçekten hak etmiş biri idi kendisi. Ve bu ödülü aldıysa hak ederek aldı diye düşündüm. Doğrusu gururumuz oldu. Sevincimiz oldu.
Haber aynen şöyle yer aldı basında: “Kıbrıslı tiyatro sanatçılarından, tiyatro yönetmeni, Girne ve Çatalköy Belediyeleri Genel Sanat Yönetmeni Derman Atik, Tiyatro Gazetesi’nin düzenlediği 6’ncı Anadolu Tiyatro Ödülleri kapsamında “Uluslararası Tiyatro Adamı Ödülü”ne layık görüldü.
Atik, ödülünü 3 Şubat Pazartesi günü, İstanbul’da Su Gösteri Sanatları Sahnesi’nde gerçekleştirilecek 6’ncı Tiyatro Ödülleri Töreninde alacak.”
Gerçekten bu haberi okuyunca gözlerim yaşardı. Duygulandım. Derman Atik’i yakından tanıyan biri olarak bu ödülü fazlasıyla hak ettiğine inanıyorum. Çünkü çalışan insanlar mutlaka hak ettiği değeri görür ve mutlaka olması gereken yere taşınırlar. Sayın Atik de işte öyle olmuştur. Bu ödülü hak etmiştir. Ve hepimize bu gururu yaşatmıştır.
Bu ödül ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adı uluslararası arenasında bir kez daha tescillenmiştir. KKTC adı, bir kez daha duyulmuştur. Böyle adımlarla da yakın bir gelecekte tanınacaktır. Çünkü sanat en güçlü tanıtım aracıdır. Bu güce sarılırsak ve onu bırakmazsak yapamayacağımız hiçbir şey olmaz diye düşünüyorum.
Romanya, Almanya, Azerbaycan gibi ülkelerin de aralarında olduğu ve birçok dalda ödül alan sanatçılarla birlikte Sayın Atik de ülkemiz adına giderek bu ödülü alacaktır. Bundan da hepimiz gurur duyacağız.
Sayın Derman Atik’i gönülden kutluyorum. Kendisine uğraştığı bu sanat alanında başarılar diliyorum.
İnanıyorum ki sanatımız, tiyatromuz Sayın Derman Atik gibi çalışkan ve üretken insanların sayesinde gelişecek, büyüyecek ve geleceğe taşınacaktır.
Onların gayretleri, çabaları, uğraşıları asla unutulmayacaktır.
Ayrı ayrı her birine teşekkür ediyoruz…