3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
664
Okunma
Sokaktan gelen koca kedi üç gündür benim evin önünde yatıyor.
Önce ki gün gece kemik vermiştim onu yedi. Dün kasapları dolaştım ama koca kediye verecek kemik bulamadım. Sırf koca kedi de karnını doyursun diye hayli kasap gezdim. Yani dün koca kediye bir şey veremedim.
Koca kedi bugün de evin önünde yatıyor. Benim kedilerin yiyeceğinden biraz ayırıp ayrı bir tabakta yakınına koyup kenarı çekildim. Ben kenarı çekilince yaklaşıp yedi. Allah, kedinin kulağına git Yakuphan’ın evinin önünde yat o sana bakar diye fısıldadı herhalde. Koca kedi kendini bana baktıracak gibi. Bugünkü yediği akşama kadar idare eder. Akşama da kemik bulabilirsem vereceğim bulamazsam yine sokaktan yiyecek.
Koca kedinin evin önünde hasta gibi yatışı var. Yanına yaklaşmaya çalıştığımda kaçıyor. Dur bakalım fenalaşırsa o zaman belki kaçmaz. Fenalaşırsa etraftan yardım toplayıp doktora götüreceğim. İnsanlık ölmemiştir yardım eden olur inşallah.
Koca kedi kendini sevdirdi. Şimdi ona Kocadost diye sesleniyorum.
Benim Tonton’u dün akşam seviyordum, severken elime koluma tırnağını bilerek batırdı. Bende öfkelenip Tonton’a hafif bir tokat vurdum. Tokadı yeyince kaçtı. Kaçınca taş ile de kovaladım. Akşam olunca da gelmişti. Bugün sabahta karnını doyurdu ondan sonra korkusundan yaklaşmadı.
Akşam acıkınca yine gelir. Gayrı uzun süre beni cırmalamaya kalkmaz. Bu korku Tonton’a bir süre yeter.
24.02.2017 15:28
Yakuphan Kılınç