Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Zeynep Zuhal Kılınç
Zeynep Zuhal Kılınç

HİKAYE SATMAK

Yorum

HİKAYE SATMAK

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

715

Okunma

HİKAYE SATMAK


Yazan: ZEYNEP ZUHAL KILINÇ
Elindeki kağıda bir şeyler karaladı. Sonra yazdıklarını beğenmeyip kağıdı avucunda sıkıştırdı. Kolunu geriye doğru çekti ve mancınık gibi hızla ileri savurup kağıdı odanın köşesinde duran çöp kovasına fırlattı. Iskaladı. Yazı yazamadığı gibi çöpü atmasını da beceremiyordu.
Bir hikaye yazmalıydı ve öğleden önce muhakkak pazara yetişmeliydi. Balıkçıların olduğu mekanın alt tarafında bir tezgah kiralamıştı. Orada hikayelerini satacak ve haftalığını çıkaracaktı.
Ama yazamıyordu.
Aklına gelebilecek her şeyi yazmıştı. İnsanlar artık öyle kolay beğenmiyordu. Yazmak epey zorlaşmıştı bu yüzden. “Köpeğini kaybeden çocuk” ilk seferinde çok tutmuş yirmi adet satmıştı. Pazarda çocuklar tezgahın önünde kuyruk oluşturmuştu. Haftanın en çok satan hikayesi olmuştu.
Ya “Gül reçeli” hikayesine ne demeliydi? Tam bir aşk hikayesiydi. Öyle çok tutmuştu ki haftalarca yeni bir hikaye yazmasına gerek kalmamıştı. İnsanlar sürekli o hikayeden sipariş veriyordu. Her hafta aynı hikayeyi defalarca yazmak sıkmıştı ama neticede para kazandırıyor ve karnını doyuruyordu.
Zamanla hikayelerine yazacak bir karakter ve bir olay bulamaz hale gelmiş olmak kahrediyordu ama mecburen bir şeyler yazmalıydı. Yoksa bu hafta aç kalır, kirayı ödeyemez ve sıkıntıya girerdi. Bir şeyler olmalıydı muhakkak. Ama ne?
Uzun uzun düşündü. Ayağa kalktı. Başını pencereden dışarı uzattı. Sokakta bir şeyler oluyordu. Sokak boyu tezgahlar kurulmuş ve her tezgahın başında yerine göre beş on kişi duruyordu. Bazıları hayranlık ifade eden cümleleri bazıları ise yergi dolu hakaretleri tezgahtarlara söylüyordu. Bu ne demek oluyordu?
Hemen dışarı çıkıp neler olup bittiğini öğrenmeliydi.
Koşar adımlarla aşağı indi. Sokak boyu insanları seyretti. Tezgahtarlar kendi hayatlarını hikaye edip satıyorlardı. Yerine göre bazen sulu boya bazen de kömürle çizilmiş resimlerle insanlara kendi hayatlarını sunuyorlardı.
Ve insanlar… “Bu güzeldi”, “Beğendim!”, “Muhteşem!”, “Beğenmedim!” ve “İğrenç!” gibi kelimelerle yorumlar yapıyordu. Sokakta sesler birbirine karışmış, mahremiyet diye bir şey kalmamıştı.
Şimdi bütün bu kaosun ortasında bir hikaye yazmak zor olmasa gerekti. Kendilerini satan insanların hikayesiyle kendini satanları öven ve yerenlerin hikayesini…

24/11/2019

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hikaye satmak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hikaye satmak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HİKAYE SATMAK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL