10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1456
Okunma
İnsanların yürekten istediği şeylerin gerçekleştiğine inanırım. Kimi zaman farkına varamasak bile.
1969- 1970 yıllarında 17- 18 yaşlarında genç kızdık. Kapalı bir ailede tüm hayatı nerdeyse evde geçen
kızlar. Üç yıl Kur’an kursundan sonra birer yılda biçki dikiş kursuna gitmiştik. O zamanlar yalnız radyo
dinlerdik henüz bizde tv yoktu. Deniz Gezmiş adını sıkça duyuyorduk haberlerde. Onun yaptıklarını destekliyorduk. Keşke buraya gelse de onu evimizin çatısında gizleriz diyorduk. Bunu gerçekte gönülden
istiyorduk. Ne bilebilirdik onun bizim evde gizlendiğini. Belki de evden çıkarken görmüştük.
Bunu öğreneli birkaç gün oldu. Erkek kardeşimin evine tanışmak için yeğenimin erkek arkadaşı gelmişti.
Kardeşim de benim gibi içi dışı birdir. Damat adayıyla sohbet ederken konu nerden açıldı bilmem Deniz
Gezmiş’e geldi. Kardeşim Deniz Gezmiş’in bizim evde biraz kaldığını söyledi. Bizim evin alt katındaki
kiracımıza gelmiş. Kardeşim henüz küçük bir çocuktu. Ona ekmek aldırırlarmış kimse kuşku duymasın
diye. Orda kiracımız olan subay belli sayıda ekmek aldığı için birilerinin kuşku duymasından korkulmuş
sanıyorum. Kardeşime orada kimin olduğu söylenmemesi söylenmiş.
Yıllar sonra bunu öğrenmek bende tuhaf duygular uyandırdı. Deniz Gezmiş biz onun sesini duysak bile
kim olduğunu anlamasak da o da bizlerin sesini duymuştur. Kimsenin duymasına aldırmadan sesimizi salar
şarkı türkü söylerdik. Bayağı bir sesli aileydik. Acaba bize kızmış ya da hoşuna mı gitmiştir yaptıklarımız.
Ya da küçüklüğümüze, gençliğimize bağlamıştır. Bir de kiracımızın teybine şarkı söylemiştik. Bir keresinde
benim şarkımın dinlendiğini duymuştum. Acaba o zaman Deniz Gezmiş de benim şarkımı dinlemiş miydi?
Bir kaç yıl önce mezarlığa gittiğimde onun mezarını görmüş başında dua edip fatiha okumuş, bu kadar uzun
boylu bir insan bu küçük mezara nasıl sığmış diye düşünmüştüm.
Deniz Gezmiş’in benim yıllarca oturduğum o eve gelip kalmış olduğunu yine evden taşındığımdan sekiz yıl
sonra duydum. Sanki evdeyken duysam bir şeyler değişecekti. Üzüldüm nedense. Tıpkı Ulucanlar cezaevine gidip onun yattığı yeri ve asıldığı yeri görmüşçe duygulandım.
Sahi ne değişecekti?..
20. 11. 2019 / Nazik Gülünay