Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
NURTEN TARIM
NURTEN TARIM

Aşkın Saati 35

Yorum

Aşkın Saati 35

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

602

Okunma

Aşkın Saati 35

Aşkın Saati 35

Rüzgarlı bir gün . Dalgaların kıyıları vurduğu bir kayanın üzerinde otuz beş yaşlarında güzel giyimli bir adam suya düşmüş gölgesini seyrediyordu . Kim bilir neler düşüyordu Ama çakmak bakışları o güzel giyimin altında o ilk aşkında uzakta kalmanın çıplaklığı gözleniyordu . Hayalindeki güzeli sularda yüzdürüyordu . Sevdasından yıldızlar parlıyordu . Denize düşen göz damlası sanki aşkının ibadetiydi . Su sudan haberleşircesine abdest alıyordu . Sevgi doluydu Yalçın... Masalımsıydı duyguları . Sulara büyülenmişçesine sessizliği ile konuşmaya başlamıştı bile .
Yalçın :
Ne günlerdi o günler . Babam dedemin isteğini kırmayıp yaşadığımız şehirden köye göç etmiştik . Kentten köye gelmek bende huzursuzluk yaratmıştı, sokakta olsun okulda olsun o huzursuzluğumu hissettiriyordum . Ve günlerden bir gün sınıfımıza bir kız geldi . Annesi Türk babası İtalyan ,mıhlanmıştı gözlerim . Çünkü bakışları güneşi arar gibiydi . Adı Lara idi . O kömür karası hem yangınını hem de içine düştüğü dehlizi anlatıyordu. Güzel mi güzel ama bir ayağı sekiyordu . Sanki sınıf öğretmenimiz Ayça Hanım iki farklı dünyayı bir araya getirmek istercesine bizi yan yana aynı sıraya oturttu . Ve her birimiz yaşantımızda suçlularını ararken anlayamadığımız bir bağla bağlandık, aramızdaki uçurumları fark edemedik . Sanki tek kurşunla vurulmuştu kalplerimiz . Darılsakda birbirimize biz ayrılamayız dediğimiz ağacın altında buluşurduk . İkimiz de anne babalarımızı bir araya getirmek istesek de tepki aldık . Tepki aldıkça sevgimiz büyüdü . Nasıl unutulurdu o konuşmalar .
Lara :
Yalçın karanlıklar güneş doğması içindir . Bak göreceksin, gün gelecek sevdamızda güneş batmamak üzere doğacak .
Yalçın :
Gizemli aşkım . Gönlümün farklı ırmağı . Aksın bizleri kavuşturmaya . Aktıkça yıkansın yolumuz .

Ve birden gün geldi Lara , ağlamaklı biçimde "biz gidiyoruz" dedi . Babası dönüş yapıyormuş İtalya’ya . Gitme dedimsede seninim dedi ama yıllar uzadıkça uzadı . Bu arada ailelerin ısrarı ile evlenmiş bir de kızı olmuş . Amansız hastalıktan kaybetmiş kızını . Ben ise bitmeyen aşkımın nöbetindeydim .Doğacak güneşi bekliyordum.
Ve anıları hatırladığım sabah bir mektup aldım Lara’dan . Okudukça her kelimesinde kalıyordum . Canım , yakınlaşan uzak sevgilim diye başlıyordu devamında ise ;
......Yıldızlar sohbete dalmış kayan yıldızlardan soruyorum kaybettiğim aşkımı . İmanım gibi sevdiğimi sıralasam mısralara duman tütüyor dağlar . Dağlar arasında çağlayanlar sanki beynimi parçalıyor . Nikotin kokulu özlemimi çekiyor damarlarım içine . Saçların rüzgara tutulmuşcasına uykularımda arıyorum seni karanlıklara dalmadan . Sevdim seni . Sevemedim ki başkasını . Her bakış oldu sen . Her dokunuş oldu sen . Sanki destanlaşmıştı aşkım , tam 35 yıl . Ayrımsızdı sevgimiz . Faziletliydi duygumuz . Nakış nakış işlemiştik verdiğimiz yeminleri gönlümüze . Zaman geldi geçti savruldum gün dönümlerinde . Boşluğuma düştükçe anılarımdan daldırıp daldırıp doldurdum seni . Mevsimler geçti , yıllar geçti hazana dokundurmadım yaz baharım seni . Eşinden kısaca bahsetmişti ;
?Daldığım derinliklerde kayboldum . Kıvranan sessizlik nasıl da gecelerin uzamasına neden oluyordu bir bilsen . Gecenin karmaşık düşleri sanki bacaklarıma vurmuştu , göz dualarına bağlanmıştım . Ve sanki sana koşmak istercesine bacağımdaki aksama ufak bir operasyonla düzeldi . Gece sessizliğini bozan adını sayıklayışım gergin fırtınaların çıkmasına neden oldu ve sevgisiz olan bu bağa son verdim’’ diyordu kelimeler . Ve o ayrılışını derin duygularıyla anlatıyordu sözcükler .
?’ Eşimin omuzlarıma koyduğu bakışları yaşantımı dişliyordu Bir yandan da biliyordum bu böyle gitmez ama eşime hissettirmemek onu olduğundan çok yoruyordu . Eşimin olmadığı zaman odamda aynamın karşısına geçip saatlerce kendimi seyrederek geçen gençliğimi ve güzelliğimi hatırlatıyordu aynalar . Yaşadığım olaylar gün eleğinde ayıklanan taş gibiydi yüreğime oturan . Sanki son zamanlarda ruhumun derinliklerinden isteklere söz geçiremez olmuştum . Genç vücudu kuvvetli aşkına Yalçın’ına muhtaçtı . Ama bu isteğine dur diyemez ise eşine ihanet etmiş olacaktı . Kolumun yeni ile sildim gözlerimi ve eşimin gözlerine derinden baktım . İşte bakışım bakışı ile aynıydı . Aslında bu noktada birbirini anlar gibiydiler Ve o an söyledim . Ben Ben’i Yalçın’da bıraktım’’

Okudukça dilinde söz birliği oldu kelimeler .

Yalçın :
Yaşamdan alacaklıyız diyordu . Geçikmiş mutluluğumuza sanki mektuplar yazıyorduk gecelere .

Ve işte o an sessiz yürüyüş Yalçın’ın bakışlarını ay ışığıyla aydınlanmış kaldırıma kaydırdı .
Gözlerine inanmadı ve o sıra birden yağmur yağmaya başladı . Sanki gök kubbenin sevinç gözyaşlarıydı . Nefesimin yeşilini giymiş bir bayan uzaktan gülümsüyor dedi kendi kendine ve yaklaştıkça kalbi son hızla atmaya başlamıştır . Bu gelen Lara’ydı , gelen gönül göçümdü .
Ayrılmamak üzere sarıldı bedenlerimiz yıllara meydan okurcasına .
" Lara " dedim :
""Lara "
" Sus " dedi .
" Sus sevgilim . İhaneti öldürdüm içimde . Daha fazla dayanamadım . Batmamak üzere doğacak güneşimiz . Kristalleşen sularda yakamozlar yazacak Aşkın Saati 35 i ...

NURTEN TARIM

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Aşkın saati 35 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aşkın saati 35 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşkın Saati 35 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL