Problem, eksikliğe duyulan vasıftır. Dini anlamda problemi anlamak için, peygamberlerden önce Cahiliye devrinin din anlayışını göz önünde bulundurmamız gerekir. Batılılar ne kadar ileri doğru gidip geçmişini inkâr ediyorsa ilerlemesi o kadar sınırlıdır. Biz ise ne kadar geriye gidersek gidelim geleceği geçmişle bütünleştirirsek biz de o kadar ilerlemiş oluruz…
Bir yerden bir yere geçiş
Kabilecilik
Tefekkür
Ataerkil
Tevhid
Putperestlik
Ferdi Mesuliyet
Kölelik
Takva-Değer
Zenginler
Ticaret
Şenlikler
Müslüman olmadan önce Hz. Ömer 500 kişilik kervanı soyardı. Ebu Cehil de aynısını yapardı. Peygamberimiz, bunların Müslüman olmasını istiyordu.
Dinsiz olarak yaşamak da başka başka dinler de olmakta bir olgudur. Dini Allah’a has kılmak çok önemlidir. Tevhid meselesi Kâfirun Suresi’nde çok güzel bir şekilde anlatılır. Tek güç sahibi, gücün bölünmez yegâne sahibi, her şeyin sahibi olan yüce Allah (cc)’tır. İlk eğitim Tevhid ile başlar. İslâm’ın bu emri (oku) tartışılmazdır. İlk Tevhid mücadelesini Hz. Âdem ile Şeytan arasında görüyoruz. Putlar kırılıyor, insanlık şirkten uzaklaştırılıyor…
Kabilecilik ferdi mesuliyetin olmadığı yerlerde mevcuttur. Bir kabile yönetiminde kabile reisinin değerinin olması kabile yönetimini rahatlatır. İslâm ferdi mes’uliyeti getirmiştir. Bunu biz Medine dönemi Erkam b. Erkam’ın evinde görüyoruz. Her nefis yaptıklarına karşı rehinedir. İslâmü; üstünlüğü başkanlıktan, şairlikten zenginlikten vb. durumlardan alıp takvaya çeviriyor. Takva sorumluluk bilincini üstlenerek, yaptığını farkında olarak yapmaktır. Bu durumda takva değer felsefesi olarak çıkar karşımıza. Bütün problemler tefekkür işlevinin zedelenmesinden kaynaklanmaktadır…
19.08.2019
Yozgat