8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2703
Okunma

Günümüzde çoğunluğu Batı kaynaklı olan ve bizde çevirilerle basılan ‘Kişisel Gelişim’ kitaplarından yüzyıllar önce XII. yüzyılda yaşamış Türkistan Türklerinden Edip Ahmet Bin Yüknekî( doğuştan görme engellidir) edebiyatımızda ilk kez ‘fert- öğüt – ahlak’ kitabı olarak bilinen eserini yazmıştır… Günümüz dilinde karşılığı ‘Hakikatlerin Eşiği’ olan kitabın orijinal adı ATABETÜ’L HAKAYIK’tır.
12. yüzyılda yazıldığı düşünülen bu kitapta yazar, ‘İslam Bilgisinin Türk Kültürüyle Sentezi’ demek olan TASAVVUF bilinciyle ön gördüğü tehlikeye kendince bir çaba göstererek dikkat çekmek ve bu konuda yardıma gereksinim duyanlara da el uzatmak istemiş olabilir.
Eserindeki dörtlük – beyit nazım birimlerini, hece – aruz ölçülerini bir arada kullanması da TÜRK – İSLAM kültürlerinin ikisine de egemen olduğunu, bu birikimlere sahip olduğunu anlatmak içindir. Buna rağmen sadece birini kullanmayı seçmemiş olması da dikkate değer bir durumdur. Dinî ağırlıklı bölümler de olduğu halde, eserin ağırlığının KİŞİ GELİŞİMİ üzerine olması o yıllarda buna çok gereksinim olduğu kişinin kendini geliştirmesine ne kadar açık olduğunu anlatmak olduğu da düşünülebilir. Hiçbir cümlede yaptırım ve emir yoktur, çıkarım yapılabilecek, düşündürücü tespitler vardır.
Herkesin kendini eğitmesinin ne kadar önemli olduğunu eserinde işleyen bu kitap o yıllardan beri eğitimimizde kullanılsaydı, bugün belki çok farklı bir topluma sahip olabilirdik. O güzel kitaptan bazı alıntılar:
- Kemikte ilik gibidir insanda bilgi / İnsanın ziyneti akıldır kemiğin ilik
- Bugün helalin kendisi nerede, hani / Kim haramı yerken, haram diye yiyor
- Bulut küçük bir damlacık su bile hediye etse / Deniz, bunu az veya çok demeden kabullenir.
- Dili başıboş adam akıllı mı olur
Boşboğaz sözleri, çok başlar yedi
Birini dil ile yaralama bil ki
Ok yarası kapanır da dil yarası kapanmaz.
- Büyüklenme elbisesini giyindin ise hemen üzerinden çıkarıp at / Halka karşı kibirle göğüs kabarttınsa, dilini hemen düzelt.
- Dünya hüner ve erdem sahibi kişilere çok daha vefasızdır
Hünersizler daha az cefa çeker
Erdem ile talihin bir araya gelmesi ise
Bulunmaz nadirden daha nadirdir.
- Büyüklüğe erişirsen, aslını şaşırma
Atlas giyersen, bez giydiğin zamanları unutma
Yükseldikçe daha çok yumuşak huylu ol
Büyüğe ve küçüğe tatlı dil kullan.
Bu bilgiler ışığında irdelememiz gereken otokontrol:
Bir çırpıda söyleniveren ama gerçekleştirilmesi bir o kadar zor olan bir davranış, otokontrol:
- Dünyanın merkezinin kendinde olmadığını görmektir.
- Birilerinin de aynı şeylerden hoşlanmayacağını kabullenmektir.
- Doğrularının mutlak olmayacağına pay ayırmaktır.
- Herkesin yanlışları olabileceği duyarlılığına ulaşabilmektir.
- Üstelik kendi yanlışlarını herkesten önce görebilmektir.
- Nedensiz olduğu söylenen sevgiyi sorgulayabilmektir.
- Hak edilerek yöneltilen güvene ve saygıya layık olabilmektir.
- Birilerinin uyarmasına gerek kalmadan öz denetimle doğruyu bulabilmektir.
Günümüzde kişilerin toplumda var olabilmek için bir grubun şemsiyesi altında veya bir liderin iki dudağının arasında kendine yer bulmaya çalışması, insanımızın öz denetim mekanizmasının yeterince gelişmediğini, hatta böyle olması bu güven sorunu olan insanları yönetmek isteyenlerin işlerine geldiği için geliştirilmediğini düşünebiliriz.
Çevremizle iletişimlerimizi onları anlamak ve doğrularından/yanlışlarından payımıza düşeni almak olarak geliştirirsek herkesten yararlanabiliriz ama bizi kimsenin yönetmesine izin vermeyiz.
Her şey bizim elimizde.
Öz denetimi artmış bireylerin olduğu bir toplumda her gün huzur içinde yaşamak dileğimle…
Serap IRKÖRÜCÜ
ATABETÜ’L HAKAYIK’la ilgili linkler: www.edebiyatogretmeni.org/atabetul-hakayik/
www.turkcenindirilisi.com/turkce/atabetul-hakayik-hakkinda-tum-bilgiler-atabetul-hakayik-pdf-h95886.html