4
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1489
Okunma

Birtanem,
Yine bir gün, evden erken çıkıp kütüphaneye gittim. Elimde kitaplarımın bir kısmı, hepsini getirememiştim.
Onları bu kütüphaneye verecektim,alırlarsa...çünkü orada Türkçe kitaplara çok az yer ayırmışlardı,benim bir çok kitap ve romanlarım vardı,onları giderken geri götüremezdim.Burada belki benim gibi kitap arayanlar ve okumayı sevenlere bırakacaktım.Öyle de yaptım.Kitapları götürüp kütüphaneye bıraktım.Önce beni anlamadılar,onlara : ( hediye ediyorum ) deyince aldılar. Ve kitapları birinci kata çıkarıp onları elimle dizdim.Orada kitaplardan birinin ön boş kapağına uzun bir yazı yazdım.Ama ne yazdım şu an hatırlamıyorum.Keşke o yazının bir kopyasını yanıma alsaydım...hep merak ediyorum ne neler yazdığımı,ama hatırladığım etkileyici bir yazı idi .
Sonra işe döndüm.Biraz geç kalmıştım,Dalya hemen sorguya çekti, (nerede kaldın ) diye.Çünkü ben her zaman iş saatinden hep erken gelirdim.
Bir tanem,
Burada sık sık bayram ve özel günler oluyordu. Yine böyle bir günde akşam yediye bazen de sekize kadar çalışıyor ve eve geç geliyordum...tabii ayaklarım yorgunluktan acıyor,her iş dönüşü çarşıyı ve kalabalık yerleri geçince artık bir adım daha atacak hali kalmayan ayaklarımdan ayakkabıyı çıkarıp yalın ayak eve gidiyordum. Ayaklarım serin taşlara bastığında nasıl rahat oluyordu.Birileri bakıyor ne diyor diye hiç umurumda değildi...Burada hayat öyle zordu ki, hem zorluk hem vatan hasreti içimi çok acıtıyordu.
Şimdilik sessiz ve suskun geçiyor günler...ama benim sabah akşam koşturmalarımla.
Bir tanem,
Yine babamla ilgili bir anımı yazıyorum sana :
Bu gün bayram olmalıydı. Pencereden baktığım her yer güzel görünüyordu gözlerime.Gökyüzü mavimiydi ne ? Her zaman ki baktığım pencereden dışarının o güzel muhteşem manzarası : Karşıda akan, main denilen bir nehir,tren yolu,ve gök yüzündeki gelip geçen uçaklar,ben aynı anda,uçağı,treni,akan bir nehri, gelip geçen araba ve uçan kuşları seyrediyordum.Bunları ancak şimdi fark ediyordum...çünkü yanımda babam vardı.Nehrin karşısında bahçeli evler,küçük korular,ormanlar, baktığımda bu manzara bir tablo gibi, renkler ve güzellikler.
İşte her zaman seyrettiğim bu,görmeden seyrettiğim güzellik, tam da şimdi bir güzellik içindeydi.Diğer günler ben bu güzellikleri göremiyordum.
Şimdi yanımda babam vardı ve ben cennet kadar güzel, güzellikler içindeydim.Bu günler hiç bitmesin istiyordum.Ama bitti ve gitti.Yeniden hicran günler,hüzünler, yaş dolu gözlerimle yollarda koşturmalarım başlamıştı.
Gurbetin hüzünlü akşamları ne zaman bitecekti !
Uzaklardaki uzaklığın çok yaman,
Ellerini gözlerini bırak da git bana
Özledim !
Şarkılar dinliyorum
Her şarkı senden bir çağrı
Kuşların ötüşünde sesin
Yağmurların yağışı
Seni anlatır bana.
Selamlar gurbetten.