Elbette ilmi sekteye uğratan kendimizce sınırlar koyduğumuz sebepler vardır, belki hastalık ya da kısıtlayıcı sebepler, fakat ilim için asıl sınır ve kısıtlayıcı sebep, ölümden başkası olmamalı.İnsan, hayatına kitapları serpiştirmeli, bunu neden diyorum? Çünkü tarihin yanı sıra, kişisel gelişim ve sağlıkla ilgili kitapları da okumalı. İnternetteki alışveriş sitelerine kitap alışveriş siteleri de eklemeli, hatta cep telefonlarına e kitap edinmeli insan. Bir de, kitap araştırırken seçici olmalı. Mesela ben kitap alırken genelde yorumlara bakarım ve kaçıncı baskı olduğuna dikkat ederim. Kitabın baskı sayısı aynı zamanda onun okunma oranını albenisini gösterir. Örneğin 1948’ de yazılmaya başlayan ve 1949’ da ilk basımı yapılan George Orwell’ in "1984" romanı günümüzde 65. baskısındadır. Şüphesiz, romanın yazarı 2. Dünya Savaşı’ nın etkilerini de taşır. Ama onu asıl önemli kılan, yazarın kişileri kurgulamadaki başarısı, olayın gelişiminde ve gerçek hayatta tespitler yapmasıdır.

Bazen kitaplar bulunduğu çağda fazla popüler olmayabilir, ya da çoğu insanlarca farkına varılmayabilir. Ünlü romancı Jules Verne’ de 1863’ te yazdığı "Yirminci Yüzyılda Paris" isimli romanının çok popüler olacağını belki bilmiyordu. 1860’ lı yıllarda Judes Verne’ nin el yazması romanı kaybolmaya yüz tutarken 130 yıl sonra dördüncü kuşaktan torunu tesadüfen saklı bir kasadan bulup 1994’ te yayına vermiş ve yazarın "Yirminci Yüzyılda Paris" romanı çok satanlar arasına girmişti.

Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da kitap fuarı ilk yıla nazaran biraz daha sönük. Kapımıza kadar gelmiş bir fırsatı kaçırmamak ve ölü zamanları fırsata çevirmek dileğiyle.

İrfan Yıldırım Çevik