bu günde her zaman ki gibi evimden çıktım çarşıya merkeze doğru yürümeye bakınarak yürüyordum,etrafımda ki değişiklikleri gördükçe soru işaretleri belirdi acaba dedim.
başka şehirlerde de bu dikkatimi sürdürdüm orada ki farklılıkları az çok anlıyordum fakat oralarda yaşamadığım için pek emin değildim.

şu günlerde çokça kullanılan beka sorunu kafamı kurcaladı,hakikatten var dedim kendi kendime.yalnız bu beka sorunu bölünme parçalanma yönünde değil.
bu beka sorunu istila etme yönünde bir beka sorunu olduğunu anladım.

bu kanıya nasıl vardım?
baktım birçok dükkan iş yeri kapatılıyor yeni iş yerleri açılıyor,kimi devrediliyor.yani bir türlü değişiklikler oluyor,yalnız bu değişiklikler orada ki yaşayanlardan oraya sonradan yerleşenler tarafından satın alınmak ve devren alınmakta oluyor.

normaldir dedim kendi kendime fakat konuşulanları duydukça yaşananları gördükçe şaşırdım.evet dedim burada Türkiye de artık bir beke sorunu var.fakat beka sorunu sınır ötesinde değil sorun artık Türkiye içine girmiş.
bir seyyar satıcılık yapan simitçi sizleri buralardan süreceğiz diye biliyorsa,ev tutmaya çalışan bir garson ben mit görevlisiyim diyebiliyorsa, pkk dağ kadrosunun toplantılarına katılıp boy boy fotoğraf çektirip yayınlansa bile gelip hiç bir şey yok gibi inşaat mütehaitliği yapa biliyorsa ciddi bir beka sorunu var dedim.
pekii bu nasıl oldu bu açılım sürecinde dağdan indirilenlere sağlanan destekler sonucunda ve bunun gibi yardımlar hoş görü neticesinde oldu.

yani beka sorunu Türkiye sınırının dışında değil içimize yerleşen ve içimizde yıllarca beslediğimiz hainler tarafından bölünmek değil istila edilmek istenmesi sonucu doğan bir beka sorunudur.

ilk düşündüğümde bende kendi kendime güldüm,ne kadar korkutucu bir hayal dedim.
fakat:
Erzurum kongre kararlarına baktım.Mustafa Kemal Atatürk bir maddesinde;

Hristiyanlara ve azınlıklara sosyal dengeyi bozacak ayrıcalıklar verilmeyecek denmektedir.
bunu neden yazdım şundan yazdım.
birinci dünya savaşı sırasında 14 madde olup uygulamaya konmayan Wilson ilkelerinde;

Osmanlı ülkesinde yaşayan Türklerin çoğunlukta olduğu yerler Türklere,azınlıkların çoğunlukta olduğu yerler azınlıklara verilecektir.

işte benim beka sorunu baktığım bu yönde bu madde uygulamaya konmak mı isteniyor.

nasıl yapacaklar bu gün filistinin düştüğü durum bir örnektir,halkın elinde ki varlıkları iyilik le zorluk veya mecburiyet karşılığında satın almak göç ettirmeye kaçırtmaya çalışmak daha kötüsü ölümle tehdit etmek veya yapmak yoluyla

beka sorunu Türkiye sınırının dışında değil Türkiye içinde ve bölünmek değil istila edilmek gibi bir tehditle karşı karşıya dır.

kapınıza gelen tüpçü,su sayacınızı yazmaya gelen veya elektirik faturanızı yazmaya gelen görevli pkk lı olabilir.


TÜRKİYE BÖLÜNMEK DEĞİL İSTİLA EDİLMEKTEDİR HATTA DEVREDİLMEKTEDİR.


---------------SEVGİLERİMLE...
----REFİK PELVAN